GÜNCELDE yaşananlar ne olursa olsun, ülkemiz vatandaşlarını en çok ilgilendiren konu başlığı, Ekonomi..
Mevzubahis olan ülke ekonomisi değil.
Zira o konuda sade vatandaşlar olarak fikir beyan edebiliriz de, söz sahibi olduğumuzu iddia edemeyiz.
Zaten Ekonomi’den sorumlu bakanımızda bu konuda herkesin ileri geri konuşmasına pek sevimli bakmıyor.
Bakmıyor ama ucu, dönüyor dolaşıyor yine bizi buluyor.
Bu kentte bir yere gideyim de, orada ekonominin durumu sorulmasın!
Elbette hayatından memnun olanlar vardır aramızda.
Çalışıp hakkıyla kazananlar.
Kolay yoldan kazananlar.
Suyun başını tutmuş olanlar bu memnuniyet gurubunun içinde yer alıyor.
Onların tuzu, kuru yani!..
Peki vatandaş?.
Memur..
İşçi..
Emekli.
Esnaf..
Onlar memnun mu?..
Bana en çok sorulan soru bu?..
“Abi, durumu nasıl görüyorsun?.”
Nasıl göreyim ki!..
Kendimden örnek vereyim isterseniz..
45 yıllık İnşaat Mühendisiyim.
Bu süre zarfınca Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı biri adımla anılan, diğeri limitet şirket olmak üzere iki firmam vardı.
İkisini de kapattım.
Neden diye sormayın çünkü benim tespitim bu ortamda iş yapmamak, iş yapmaktan daha iyi.
Zira kazanamıyorsunuz.
Kazanamadığınız bir gelirin vergisini vermekte zorlanıyorsunuz..
Yasayla 10 yıl ile sınırlanmasına rağmen devlet sizden 20 yıl öncesine yaptığınız bir işin primini cezasıyla birlikte sizden talep ediyor.
İtiraz edemiyorsunuz.
Etseniz de, bir yere varamıyorsunuz.
Sonuç sizi iş yerinizi kapatmaya götürüyor.
Ve etrafımda birçok dostumun bu yolu tercih ettiğine şahit oluyorum.
İş yok.
Talep yok.
Piyasada sıcak para yok.
Sonuç;
Her gün kapanan iş yerlerine katılan bir yenisi daha oluyor..
Şimdi ben size sorayım;
Ekonomi nasıl?..
Başkalarının değil sizin ekonominiz?..