BUGÜNÜ yazımı ortalıkta dolaşan ve kendini futbol uleması yerine koyan basın dünyasının kaşarlarının iddialarına ayırmak istiyorum.
Pazar günü İstanbul'da bir Galatasaray maçı oynadı Samsunspor…
Maçın genelini yorumlayacak olursak, sonuç hariç ortaya konulan performansa kimsenin söyleyecek bir şeyi olmamalı.
Elbette puan ya da puanlar alınsaydı daha iyi olurdu.
Ama karşısındaki rakip bu sezonun süper lig kıstaslarının üzerindeki lüks kadrosuyla sahada yer alan Galatasaray'dı.
Sahasında oynuyordu.
Süper starlara sahipti.
Maçı her neticeden kendi lehine çevirebilecek oyunculara ve kabiliyete sahipti.
Maç öncesi belli bir camianın yarattığı kaos ortamına Başkan Yüksel Yıldırım icabet edince bazı dedikodular maçın önüne geçmeye başladı.
Yıldırım'da, 'Ben Galatasaray sempatizanıyım' diyerek bu dedikoduların hedefi haline geldi.
Bazı futbolcularının geçmişleri ile ilişkilendirdiği Galatasaray yakınlığı ile onları da bu kaosun içine sürükledi.
Bugüne kadar takımını tek başına ayakta tuttuğu maçlar unutularak maçın bir anında yaptığı hatayla Osimhen'e gol imkanı tanıyan kaleci Okan, kaostan ve dedikodulardan beslenen bazı basın eskimişleri tarafından adeta topa tutuldu.
Bilinçli hata yaptığı ima edildi.
Eski takımına neredeyse kıyak geçtiği iddia edildi.
"EL insaf beyler, el insaf!"
Futbolun içinde olan herkes kalecinin yaptığı tüm olumlu hareketler unutularak, son adam olarak yaptığı hatayı sanki tek sorumluymuş gibi öne çıkartırlar.
Ama insanların haysiyetiyle, şerefiyle oynamak bu kadar kolay olmamalı!
Bakın Samsunspor'un eski kalecisi ve kaleci antrenörü Adnan Öztekin kardeşim bu olaya atıf yaparak duygularını nasıl belirtiyor.
Yüzde yüz katılıyorum Adnan'a...
Sahada mücadele etmeye çıkan hiçbir futbolcu ekmek yediği tekneye ihanet etmeyi düşünmez.
Ama geçmişi ile yapılan mücadelede diğer maçlara oranla daha gergin ve hataya açık olacağı muhakkaktır.
O nedenle, bu ülkenin sayılı kalecilerinden olan ve Samsunspor'u birçok maçta oyunda kalmasına vesile olan Okan kardeşime haksızlık yapılmasına karşıyım.
Asla kalpleri ve geçmişleri pisliklerle dolu olanların yapıştırmaya kalktıkları yaftalara itibar etmeyin.
Gerek Okan, gerekse Emre Kılınç'ın bu takıma verecekleri çok şey vardır.
Gençlerimize ve Samsunspor'umuza daha çok sahip çıkarak, bu yıl gösterdiği gelişme ve mücadele hırsına destek vermeyi herkesin ilke edinmesini bekliyorum.
Futbolun içinde hatalar vardır.
Geçmişte de olmuştur.
Gelecekte de olacaktır.
Ama yorumlarken, tenkit ederken;
‘EL İNSAF’ diyorum.
Dolmuşa gelmeyin, diyorum!