ASLINDA yabancı olduğumuz bir konu değil.
Sık, sık Samsun Emniyet Müdürlüğü’nün bu konudaki başarılı çalışmalarının neticesini duymaya alıştık.
Zaten Emniyet Müdürümüz Dr.Ömer Urhal’ın çok net olarak önünde durduklarını söylediği iki konudan biri, “Uyuşturucuyla mücadele.”
Asla geçit ve taviz vermeme konusunda son derece dik duruşları var.
Açık söyleyeyim Emniyet Camiamız hakkında basında son zamanlarda sitayişle takip edip, okuduğumuz bir konu.
Yurt genelinde de, bu anlamda takdir gören bir başarı haneleri var..
Ama en önemlisi, kentimizin gençlerinin uyuşturucu müptelasından bu çalışmalar sayesinde uzak tutulabilmesi..
Çünkü öyle bir bela ki bu, gençler hatta çocuklar potansiyel müşteri.
Körpe bedenler bir kez alıştırıldı mı, bir daha geri dönüş çok zor
Sadece bununla da kalmıyor elbette!..
Uyuşturucu müptelalığı başka suçlarında önünü açıyor.
O nedenle dün İstanbul’dan,Samsun’a getirilmek üzere yola çıkarılan ve yolda durdurularak ele geçirilen uyuşturucu, bu başarı öyküsünün devamı olarak görülmelidir.
Nevi ve miktarı beni çok ilgilendirmiyor..
Önemli olan gençliğimizi koruyacak tedbirler konusunda sağlanan devamlılık.
Bunu sağlayan herkese teşekkür ve takdir borcumuz var.
+++
KAYYUM KORKUTMUYOR
ÇOK yazıldı, çizildi..
Sanırım bende bir, iki sefer bu konuya değindim..
Kayyum tanımı, çok hoş gelmiyor kulağa.
Ne demek seçilmiş birinin yerine, bir başkasını atamak.
Devleti karşısına alır ve hainlik derecesinde bir tutum sergileyen iradeleri bunun dışında tutuyorum elbette.
İlkadım Belediyesi içinde bir müddet bu tür dedikodular dolaştı.
Gerçeklik ihtimali ver mıydı, ya da aba altından sopa mı gösteriliyordu, bilemem.
Başkan Demirtaş, “Bizim bu anlamda bir korkumuz yok. Devletimizin yanında ve onun kuralları içerisinde bir yönetim modeli yürütüyoruz. İşini doğru yapana neden kayyum atansın” demeye gelecek beyanda bulunmuş..
Doğru demiş.
Doğruysan, devletin, milletin yanındaysan neden böyle bir tedbir düşünülsün!..
Ben böyle düşünüyorum doğrusu.
Ama bir başkası da çıkıp;
“ Neden başka belediyeler için değil de, İlkadım için böyle dedikodular üretiliyor” diye sorarsa, Nasrettin Hoca misali;
“Sen de haklısın diyebiliriz!”