KUŞKUSUZ Kİ, Samsun’umun en başarı işadamlarından biri…
Onun adına gurur vesilesi elbette.
Benim için artı bir farkı ve özelliği var.
Çok eski bir dostum ve çat kapı girebildiğim bir makamı var.
Bir telefon kadar yakın olan bir vefası…
Çarşamba günü bir vesile ile ziyaret ettim.
Oradan, buradan derken laf döndü dolaştı ve Samsun’a geldi. Bahsettiğim eski Samsun tabi!
O, henüz bakir yeşilini, mavisini kaybetmemiş, havasını solumaktan zevk duyduğumuz Samsun.
Sadece taşı toprağı mı?
Değil elbette!
Dünden bugüne kentte görev yapan önemli bürokratlarda takıldı sohbet ağımıza…
Rahmetli Erdoğan Cebeci…
Ben onunla ilgili bir anımı anlattım.
En az onun kadar değerli bir bürokrat ve vali olan damadı Vali Hüseyin Aksoy’u da andık.
“İbrahim Şahin de en az onlar kadar değerli” dedi sevgili Köksal Ersayın.
Sözü bugün son derece iyi niyetiyle görev yapmaya çalışan günümüzün Valisi Osman Kaymak’a kadar getirdik.
Bu kısa sohbetten çıkardığım şu;
“Eski Samsun’u özlüyoruz.”
Atatürk Bulvarı’nın deniz olduğu günleri...
Üzerinde top koşturduğumuz kumluğu…
Koren’in bahçesini…
İki tarafı ağaçlarla kaplı Çiftlik Caddesi’ni…
Delikli yüz para ile alışveriş yaptığımız günleri…
Atakum’un kendisini herkese hayran bırakan nostaljik görselini…
Eski saygın insanlarını ve iş dünyasını…
Ve bugün kentin gündeminde var ve devamlı olmaya çalışan kimlikleri…
Ki, Köksal Ersayın da bunlardan birisidir.
Tüm kriz dolu günlerin darbesini yanından hiç ayırmadığı 40 personeliyle karşılayarak yoluna hala devam etmektedir.
Yıllar yılları kovalamış ve onca makam sahibi gelip geçmiş bu kentin dünyasından.
Ortak tespitimiz makamların geride ne bıraktığı?
Şayet sevgi ve saygıyla anılmıyorsanız çokça şey yaptıkları iddia edilemez, ortak düşüncemiz.
Çünkü biz hepsiyle yaşadık ve onların sonrasında bu kentte ağabey olarak kalmayı ve anılmayı başardık.
Ve gördük ki, eski Samsun’un yaşayan bizlerin bu kent hakkında konuşacak çok şeyi var.
Konuşmaya hakkı da…
TÜM ULUSUMUZUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINI KUTLUYORUM.