KİMSENİN benim savunmam ihtiyacı yok elbette…
Benim de kimseyi fazladan savunmak gibi görevim.
Ama salt eleştirmek, zayıf düşürmek adına, bilgi kirliliğinin yarattığı ortama balıklama atlayanların yarattığı acziyeti görünce, insan iki çift laf etmeden edemiyor.
Hayatta her şeyin ama her şeyin bir tamamlanma süreci var.
Hiçbir şey yoktan ve kendi kendine var olmuyor.
İnsan hayatı bile öyle...
Önce bir cenin olarak düştüğünüz ana rahminde büyüyor ve zamanı gelince hayat ile tanışıyorsunuz.
Emekleme…
Yürüme…
Okul…
İş…
Evlilik…
Çoluk çocuk sahibi olmak derken bir bakıyorsunuz hayat siz hiç düşünmediğiniz bir sona kadar getirmiş.
Yani, yaşlı bir insan olmak için önce doğmanız gerekiyor.
Siz hiç temeli olmayan bir bina gördünüz mü?
Temel yapmadan bir binanın ikinci, üçüncü katını inşa edebilir misiniz?
Ya da bir kitap mesela…
İlk sayfasından başlamadan son sayfaya geldiyseniz, o kitabı okumuş mu olursunuz.
‘Okudum’ diyebilmeniz için sayfa sayfa ilerlemeniz ve sonu öğrenmek için sabretmiş olmanız gerekiyor.
Bugünlerde canı sıkılanın sallayıp sallayıp durduğu bir proje var.
Akıllı Şehir Trafik Güvenliği Projesi…
Durduk yerde çıkmadı herhalde.
Bir ihtiyacın neticesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından planlanan ve merhale merhale uygulamaya geçirilen bir proje.
Elbette bazı sıkıntılar veriyor kent insanına…
Hafif Raylı Sistem yapılırken aynı şeyleri yaşamadık mı?
Raylar ve trenler bir gecede mi indi gökyüzünden?
Bu projede aynı…
Alt yapı çalışmaları…
Kavşak düzenlemeleri…
Elektronik sistem montajları haliyle zaman alıyor.
Defalarca yazdım köşemde.
TEKNOFEST’in açılışına yetiştirilmesi planlanıyor.
O zaman kadar da bazı sıkıntılar çekilecek.
Güzele ulaşmak kolay olmadığına göre, bu kadar sabırsız davranıp, mesnetsiz sallamak niye?
Bekleyin kardeşim biraz.
Açılsın, hizmete girsin.
Hala curcuna, karışıklık, sıkışıklık devam ediyorsa, yatırırız o zaman masaya ve aksayan yönlerini koyarız ortaya…
Ama biraz sabır.
Biraz itidal.
Birden son sayfaya kadar gelmeden, kitabı okumuş bilmişliğine girmeyin!