“TOK” açın halinden anlar mı?
Anlamaz!
Anlamak dahi istemez.
Zira o açlıkta gerçekler yatar.
Yalnızlık yatar…
Sahipsizlik yatar…
Terk edilmişlik yatar…
Önemsenmemek yatar…
Vurdumduymazlık yatar…
Bu “yatar”lar la yazımı tamamlayabilirim ama bazı gerçekler parmak basmak lazım.
Yoldan geçen on kişiyi çevirin ve sorun:
Geleceğinden umutlu musun?
Ya da kuşku duyuyor musun?
Bence hepimiz ikinci gruptayız.
Kendimiz için kuşkuluyuz.
Çocuklarımız, onların çocukları için kuşkuluyuz.
Nasıl olmayalım ki!
Gençliğin yüzde 27’si işsiz.
Ülke genelinde ise bu oran, yüzde 13.5.
Yani bu demektir ki ülkemizdeki her dört gençten biri işsiz.
Bu ne demektir?
Her dört gençten biri geleceğe dair bir umut besleyemiyor demektir.
Bakın dünkü haber bültenlerinde Ankara’da bir belediyeye alınacak 80 zabıta için daha ilk gün başvuru sayısı bini geçmiş.
İş yoksa…
Aş yok…
Para yok…
Ev yok…
Mutluluk yok…
Umut yok…
Ve maalesef hayalini kuracağınız bir gelecek yok…
Hal böyleyse sormak lazım o zaman; geleceğe dair her şeyi yapıyoruz diyenler.
Sahi sizin “gelecek”ten anladığınız ne?