HAYATIN temel dayanağıdır sevgi…
Onunla doğar.
Onunla yaşar.
Onunla ölürsünüz.
Ana kucağında ilk kez tanışır sevgiyle insanoğlu…
Büyür öğretmen sevgisini,
Gelişir arkadaş, dost sevgisini…
Yetişkin olur yürek sevgisini tanır ve alır.
Sadece almakla da kalmaz.
Vermeyi de öğrenir…
Sevgisiz olmayacağını…
Sevgi olmadan yaşanmayacağını da…
Başka duygularda gelişir hayat boyunca...
Başka sevgilerle de tanışır.
Seveceğim derken hatalarda gelir.
İnsan olmanın doğal gelişimidir bu…
Dört dörtlük değildir insanoğlu…
Sevgilere yelken açarken,
Bazen bastığı dalı da kesebilir.
Önemli olan hatanın farkına varmaktır.
Hayatı yaşanır kılmak, hatalarını bir kenara atıp, sorumluluklara sahip çıkmaktan geçer.
Elbette her şeyi eskiye döndüremezsiniz ama yaşamın size biçtiği rolü üstlenmemek için hiçbir mazerete sığınmadan yürümeyi de becerebilmelisiniz.
Kim ne atıfta bulunursa bulunsun, hiçbir şey beklemeyin bunu yaparken…
‘Halik bilmezse malik bilir’ deyin.
Bırakın yüzünüze bakmasınlar.
Bırakın yaklaşımlarınıza bir değer biçmesinler.
Bırakın sizi görülecek insan yerine koymasınlar.
Hayat herkessiz yaşanır diyebilirsiniz de,
İlkesiz,
Sevgisiz yaşanmaz.
Ve her zaman karşılığı alınmaz.
Tek bir detay var sadece;
Var olan sevgilerinde.
Yaşanmış sevgilerinde özlemindedir hayatın sırrı.
Ne güzel söylemiş Özdemir Asaf;
“Aşk görmekten çok özlemeyi sever.
Dokunmaktan çok düşlemeyi.
Ve aşk öyle haindir ki,
Nerde imkânsız varsa gider onu sever.”
Görmüyorum, dokunmuyorum diye üzülmeyin.
Ne diyor şair gerçek sevgiye dair;
“Dokunmadan, görmeden sevmediyseniz birini, hiç sevdim demeyin.”
İşte öyle sevin.
Sevgiyle yaşayın…
Sevgiyle kalın…