ÜRÜN kaldırma, ekin biçme işi ,bu biçimde toplanmış ürün anlamına geliyor.
Yıllardır bir tarım ülkesi olarak anılan ülkemizde çiftçinin en mutlu anıdır..
Yıllar öncesini hatırlıyorum..
Hani, o daha betonlaşmanın başlamadığı günlerdeki Samsun’u..
Bafra Şosesi’nden güneye, köylere kadar uzanan geniş tarım alanlarının ekildiği zamanı..
Buğdayı, tütünü.
Köylünün ekmeğini çiftçilikle kazandığı, ekip biçtiği zamanlar..
Kumsala tütün fidesi ekilir, sabah tan yeri ağarmadan tütün yaprakları kırılır sonra gün boyu köy evlerinin bahçelerinde dizilir ve kurumaya bırakılırdı..
Buğday da öyle..
Göz alabildiğince sapsarı buğday tarlaları..
Un fabrikalarının deposu tarlalar..
Hala boş, yapılaşmamış arazilerde aynı ekimi yapmayı sürdürmeye çalışanlar var eskisi gibi olmasa da.
Ama bir gerçek var ki,
Köy bitti..
Köylü bitti..
Betonlaşmanın, gelişmiş kentleşme olarak benimsendiği Samsun’da arsa vasfını kazanan araziler iyi para etmeye başlayınca bir bir satıldı..
Kolay para kazanmanın verdiği hazla ekilen alanlar kalmayınca tütün de kalmadı, buğday da..
Buğday deyip geçmeyin..
Samsun’a has bir tütün vardı adına ‘Karakılçık Buğdayı’ denilen..
Ekenin de,biçenin de adını unutmaya yüz tuttuğu..
Ata yadigarıydı oysa..
Bize hastı..
Yıllar sonra biri çıktı, hatırladı ve 5 bin dönümlük bir arazide ekerek yeniden hayat verdi..
Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci..
Başına taktığı kasketle ilk hasadı yapmış.
Kimileri siyaset diyebilir.
Ama ben alkışlanması gereken bir çalışma olarak görüyorum..
Dilerim, “ Atakum’dan başlayıp Samsun’un her köşesinde ve tüm Karadeniz’de yaygınlaştıracağız” düşüncesi hayat bulur..
Kutluyorum kendisini.
Dilerim, yeniden üretim için örnek olur..
Ve dilerim, bu düşüncenin elinden tutan çok olur..