ÖNCELİKLE özür diliyorum, zira iki gün gecikmeli yazıyorum..
Yılın ikinci yarısından beri konuşuluyor, tartışılıyor;
Asgari ücret ne olacak?.
Aslında kimsenin umudu yokta,
Yine de umut etmeye devam ediyor..
Ne de olsa, ‘fakirin ekmeği umut!’
Evet, sayın bakan aksırarak, tıksırarak açıkladı..
Sanırım rakamdan o da utandı!
Vedat Işıkhan baktı ki, realizasyona uymayacak, Ha. Muhammed’in ismine sığındı.
Onun adıyla başladı ve milyonları umutsuzluğa sevk edecek rakamı açıkladı;
2025 yılı için asgari ücret; 22 bin 104 lira!!
İsyan etseniz..
Feveran etseniz..
Yetmedi, tepinseniz!
Değişir mi?
Iıh, değişmez!..
22 bin 104 lira kucağınıza düştü artık, değişmez!
Devletin gücü, bugün, bu kadar diye düşünüyorum.
Ama bu rakamı, bugün savunmaya kalkanlar için söylüyorum..
Önümüzdeki rakam ne?
22 bin 104 lira.
Gelin aylık ihtiyaçlarımızla eşleştirelim bu rakamı.
Bir ay içinde nelere para harcıyoruz?..
Ete,
Süte,
Ekmeğe,
Sebzeye,
Meyveye,
Okula,
Çocukların harçlığına,
Giyime,
Yemeğe,
Ulaşıma,
Kiraya..
Karşılıklarındaki haneye para yazmadım.
Yaşayan sizler yazıp, değerlendirin.
İlan edilen rakam için sayın bakan diyor ki;
‘Bu rakam tabam rakamdır. İşveren çalışanın hak ettiğin vermeli’ diyor.
Ben de;
‘Devlet’in vermediğini, işveren verir mi’ diyorum..
Ve, Allah zam bekleyen emeklinin yanında olsun, diye ilave ediyorum;
Açıklanan rakama, ‘Evet’ diyenlere;
Hayırlı olsun!
Uğurlu olsun!!