SAMSUN’DA ne meşhurdur, diye sorulsa;
Hiç düşünmeden; ‘Dedikodu’dur derim.
Benim kentim…
Benim insanlarım…
Bildiğimi, düşündüğümü saklayacak değilim.
Bu memlekette dedikodu meşhurdur.
En meşhuru da erkeklerin dedikodusudur.
Hatta, ‘Cumhuriyet Meydanı’nda bir şey söyle, 56’lara senden önce gider’ diye bir deyiş vardır kentimde…
Şık bir şey mi?
Elbette değil.
Samsunlu dik olacak!
Dürüst olacak.
Lafını tartışıp, konuşacak.
Sahip olamayacağı sözü de ağzından çıkartmayacak.
Yoksa öyle dolu, boş konuşan çok kişi var bu kentte…
Kimisi dedikodudur.
Kimisi dedikoduya yakın boş laftır.
Bunların hepsini dikkate alsak, sözlerin gittiği yerde kıçını koltukta tutacak kimse kalmazdı.
O nedenle bırakın koltuk sahiplerini, sıradan insanların bile duydukları her şeye itibar edip, başkalarını itibarsız kılmaya tevessül etmesi son derece yakışıksızdır.
Yersizdir.
Mesnetsizdir.
Şimdi,
Atakum Belediyesi’ne yakın, iktidar destekçisi bir gazeteci varmış.
Belediyeden para alıyormuş!
‘Serhat Türkel’e operasyon yapılacak’ diye bir yazı yazmış.
Daha doğrusu iddia, yazdırmışlar!
O yazmış da birilerini de bunun üzerine atlamasını beklemişler!
İddia ne?
Fısıltı!
Yazan kim?
Sizden biri bile değil!
Ee, o zaman neyin kavgası bu?
Gereksiz kavgaya tutuşana kadar,
Başkanınızın neyin yapıp, neyin eksik bıraktığını koyun ortaya…
Yürekli biri de çıksın bunun hesabını sorsun.
İşçi alınmış!
CHP personeliymiş, değilmiş bunu parti yöneticileri bilmiyor mu?
Kimselere duyurmadan soramıyor mu?
Öyle fısıltıya kalacaksa iş, öyle bir bomba patlar ki?
Sadece elinde tutan değil, uzakta duran da patlar…
Ciddi olun biraz!
Fısıltılara itibar edenler ne ciddi insanlardır.
Ne de ciddiye alınırlar!