YEREL seçimler bitti.
Sandıklar açılıp, oylar sayıldı.
Kimisine itiraz edildi.
Kimisi itirazsız kabul edildi.
Biz vatandaş olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik.
Ülke genelinde oy kullanma oranı yüzde 80’lerde.
Seçimden sonra beklentimiz kamu hizmetinin kesintiye uğramadan devam etmesi.
Bu nedenle bende dahil olmak üzere bazılarımız seçim sonuçlarını değiştirmeyecek itirazlara sevimli bakamadık.
Bakın mesela Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde kazanan AK Parti adayı Mustafa Demir’in oy oranı yüzde 47 küsur.
Diğerleri yüzde 20’lerleifade ediliyor.
Yani geçersiz oylara ya da bazı ilçeler ve sandıklara yapılan itirazların sonucu değiştirme olasılığı yok.
Yarım kalan işler ve projeler mesai beklerken buna engel olmanın ne anlamı olabilir ki?
Ayrıca mazbata verildikten sonra da seçim kanunu gereği itiraz hakları var.
Gerekiyorsa bu yol daha sonra da denenebilir.
Şimdi ne oldu?
Olması gereken oldu.
Seçimi kazanan Mustafa Demir mazbatasını alıp, koltuğu devir aldı.
Hayırlı olsun diyorum.
Bundan sonra bize düşen bizzat huzurumuzda sözünü verip, halkla paylaştığı projelerinin icraata dönüşmesini takip etmek.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Yapılan doğrular için takdirlerimizi sunarken, eksik bırakılanlar ve yanlışlar için de halkın yanında saf tutacağımız bilinmeli.
Bu arada bazı belediyelerde görev taksimleri için çıkan dedikodular var.
Boşta kalanların kendilerine iş yaratma çabaları da.
Seçilenlerin zaten önceden bir planlamaları olması gereği var.
O nedenle boş atıp dolu tutma çabaları olarak gördüğüm bu kamuoyu yaratma çabalarının pek işe yaramayacağı düşüncesindeyim.
Böyle dedikodulara yoğun seçim döneminde çıkmış başkanların ve ekiplerinin itibar etmesi beklenemez.
Yarın, öbür gün ihtiyaç hissettikleri makamlara kafalarında oluşturdukları isimlerin yerleşeceği muhakkaktır.
Onun için gereksiz zar atmaların pek yararı olmayacaktır.