SİYASET bir sanat değil.
Bir meslek dalı da.
Olsa olsa topluma bir hizmet aracıdır.
İlkeli, bilgili, sosyal toplum içinde geçmişi, projeleri, düşünceleri ve eylemleri ile saygınlık kazanmış kimliklerin halka hizmet için göreve soyunma aracıdır.
Öyle ki halk onların kimliğine…
Ahlakına…
Duruşuna…
Eğitimine…
İhtisasına…
Görev anlayışına…
Liyakat duygusuna…
Geçmişine, geleceğe dair söylemlerine bir an bile şüphe etmeden saygı duymalıdır.
İstikrar, siyasetin en önemli vurgusudur.
Ortaya konan performansın dürüst ve sürdürülebilir olması kadar ilkelerine, yol arkadaşlarına, ülküsüne ve nefsine her daim sahip çıkması siyasetçiden beklenen özelliklerdir.
Bugün burada, yarın orada olma düşünceleri ancak kaypaklığın, menfaatkarlığın ifadesidir ki siyaset sahnesinin geçmişinde bu tür fırıldaklarla hep karşılaşılmıştır.
Yakın siyaset tarihinde de bu tür örneklemeleri görmek mümkün.
Dün küfrettiğine, bugün gerdan kıran…
Yola çıktığı partisini, güç ve paraya tercih eden siyasetçiler hep gündemimizde ve sahnede olmuşlardır.
Bu tür davranışların hoş görülecek bir yanı yoktur.
Vatandaş hafızasında güvenilmeyen tipler sayfasında yer alacaklarından da kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Zaman zaman yerel basın gündeminde MHP’den istifa ederek İYİ Parti’den belediye başkanı seçilen İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş için yeniden MHP’ye dönecek vurgusu yapılmakta.
İYİ Parti kanadından seçim sathında kendisi için sarf edilen sözler hatırlatılırken, MHP kanadında onu yeniden geri döndürme çalışmalarında geçmiş unutulmuş gibi gözükmektedir.
Hiç hoş bir tartışma değil!
Yeni bir siyaset fırıldağı yaratma çalışmasına halk tarafından itibar edilmeyeceği bir gerçektir.
Ama bu tartışmayı bitirmesi gereken Başkan Demirtaş’ın kendisidir.
Öne çıkmalı ve herkesin anlayacağı bir hitapla böyle bir girişime açık olmadığını net olarak ifade etmelidir.
Kendisine yakışan da beklenen de budur.
Zira ne siyaset ne kamu vicdanı bunu cezasız bırakmaz!