İŞİN içinde çocuklar olduğunda bütün gardım düşüyor.
Melankolik düzeyinde duygusal olduğumu söyleyenleri haklı çıkarırcasına daha da duygusallaşıyorum konu çocuklar olunca…
Çocukları sağlıklı olan ana babaların bunu anlayabileceklerine hiç ihtimal vermiyorum.
Ama daha çok küçük bir çocukken geçirdiğim akciğer rahatsızlığı nedeniyle, 6 ay ana kucağında ayaklanabildiğimi…
Bir çocuk olarak harcayacak, gösterebilecek bir enerjiye sahip olamadığımı…
Kardeşlerim dahil tüm çocuklar koşup, oynarken yatağa nasıl mahkum olduğumu hatırlayan biri olarak bugün, o çocukları anlayabiliyorum.
O çocuklar dediğim, lösemili çocuklarımız.
Hastalığı onlar istemediler.
Çaresiz gözlerle başkalarından gelecek yardım ve umuda muhtaç olacaklarını asla bilemediler.
Kemoterapinin, radyoterapinin, kemik iliği naklinin o narin, korumasız vücutlarını nasıl hırpalayıp, kendilerini zayıf düşüreceğini tahmin bile edemediler.
Daha bebek yaşta yakalandıkları bu illetin adını ve ne vahim olduğunu biraz daha akılları erip, öğrendiklerinde bir daha koşup, oynayamayacakları ihtimalini zihinlerine yerleştiremediler.
Ama Allah’tan Lösev vardı.
İyiliksever, hayırsever vatandaşlarımız vardı.
Onlarla çocuk olup tedavilerini gerçekleştiren doktorlarımız vardı.
Sağlık çalışanlarımız vardı.
Onlar sayesinde feri sönmüş gözlerine umut beslemeyi öğrenmişlerdi.
Çok şey istemiyorlardı aslında…
Birazcık ilgi diyorlardı.
Birazcık bize bakın ama bakmakla kalmayıp, görün diyorlardı.
Anne, babalarının ellerinden tutup koşturdukları çocuklardan farklarının olmadığını bilinmesini istiyorlardı.
Lösev kendi imkânlarıyla onlara sahip çıkıyordu zaten.
Vicdanı olan hayırsever, yardımsever insanlarımızın bilmeseler de ellerini taşın altına koymalarıydı önemli olan.
Bu kentin Lösev’e her zaman ihtiyacı olduğunu ve olabileceğini sağlıklı çocukların anne ve babalarının farkında olmasını istiyorlardı.
Biliyor musunuz?
Biz bunu bile beceremedik!
Feryatlarını fark edemedik!
Çığlıklarının, feryatlarının ne anlama geldiğini fark edemedik.
Hiç kimsenin çocuğu için böyle bir hastalığı temenni etmiyorum elbette ama sağlıklıyken bir şeyleri far edemeyenlerin vicdanlarını sorgulayamamıştım geçen yazımda…
İçimde uhde kalmıştı.
Paylaşayım istedim.