YİĞİDİ öldüreceksin ama yeri geldiğinde hakkını da vereceksin.
Çoğu zaman yaşanan aksaklıklar, hareket tarz ve tavırları için belediyeleri ve başkanlarını eleştirdiğim bir gerçektir.
Kamu duyarlılığı adına bunları takip etmek ve lisanî münasiple yine halkımızla paylaşmak sosyal bir görevdir diye düşünüyorum.
Verilen sözlerin eyleme dönüşmesi seçim kazanıp göreve gelenler için topluma karşı yerine getirilmesi gereken ödevdir.
Elbette bizler kendimizi öğretmen yerine koymuyoruz ama sözlerin askıda kalıp, kulak ardı edilmesinin bir şekilde takibinin birileri tarafından yapılması gerekmiyor mu?
O nedenle asla seviyeyi düşürmeden ve kişilerin özlük haklarını zedelemeden yerel yönetimlerin halkla ilişkilerini irdelemeyi sürdürmek istiyorum.
Tabi dileğim telkinlerimizin gerekli makamlarda kabul görülerek gereğinin yerine getirilmesi.
Ama her yapılan tenkite muhatap bir davranışı içermiyor.
Bakın mesela İlkadım Belediyesi yıllardır kentin merkezini ucube ve çirkin bir görüntüye muhatap kılan Kasaplar Caddesi’ndeki Balıkçılar Çarşısı’na yeni bir düzenleme getirmiş.
Baskı beton imalatlarıyla renklendirilen kaldırımlar yeni görüntüleriyle çiçek açmış adeta.
Asfaltı yenilenen yol bu görüntünün tamamlayıcısı olmuş.
İlkadımlılara hayırlı olsun.
Düşünen ve yapanların da emeklerine sağlık.
Tabii akıtılan balık sularıyla caddenin yeniden eski kirli ve karanlık görüntüsüne dönmemesi sıkı bir takip ve denetimi gerektiriyor.
Bir başka önemli hizmet Canik Belediyesi’nden gelmiş.
“Bir kadının Hayatına Sende Işık ol” sloganı ile hayata geçirilen proje kapsamında kursiyerlere 4 ay boyunca, 3 boyutlu Endüstriyel tasarım, yazılım programları, bilgisayar işletmenliği, yönetici asistanlığı eğitimi verilecek.
Kurs sonunda başarışı olanlarda önemli bir sanayi kuruluşunda işbaşı yapacaklar.
Ülke ekonomisinin bu kadar sallandığı ve son yıllarda işsiz sayısının bu kadar arttığı bir dönemde özellikle kadınlarımızı ekonomik bağımsızlıklarına kavuşturacak böyle bir adımı kutlamamak mümkün değil.
Canik Belediyesini de bu anlamda kutluyor ve çalışmalarının rehber olmasını diliyorum.
Toplum olarak iyi ve olumlu haberler duymaya hasretiz.
Birey olarak bende olumsuzlukları değil liderlerin önderliğinde halkımızın yüzünü güldürecek güzel haberleri yorumlamaya hasretim.
Aslında hepimizin hasreti, “yiğidi öldürmek değil hakkını vermek için.”