ÜLKEMİZDEKİ ekonomik gidişatın hiç umut veren bir tarafı yok.
Tüketim çok…
Üretim az…
Sitayiş ve iftiharla sunulan ihracat rakamlarındaki artış yıldızlı rakamlarla sunulurken…
Aynı döneme rast gele ithalattan nedense kimse bahsetmiyor, bahsedemiyor.
Ülkemizdeki tarımsal üretim alanları her gün biraz daha küçülürken…
Gıdada, sanayide ve temel ürünlerde dışa bağımlılığımızda o oranda bile değil, hızla artıyor.
Sözlerimde abartı arayanlar devletin enflasyon rakamlarına bir göz atsınlar.
Resmi TÜFE rakamlarında enflasyon, yüzde 57 olarak anılırken…
ÜFE’de enflasyonun resmi karşılığı, yüzde 120.
Üstelik bunlar devletin rakamları…
Yani bunların karşılığını piyasada, üreticide, tüketicide aradığınızda birçok kalemde enflasyon rakamının katlanarak karşımıza çıktığını görüyoruz.
Tek bir kalemden örnek vermek gerekirse sadece benzinde karşımıza çıkan bir yıllık enflasyon rakamı, yüzde 120.
Ekonomide pahalılığı yenmenin, enflasyonun düşürmenin bilimsel karşılığı; üretim…
Bunun başka bir çaresi yok.
Yani sermaye sahiplerine üretim çağırısı yapacaksınız.
Onlarda bugünkü piyasa koşullarında önlerindeki tabloya bakıp, bir yatırım planlaması yapacaklar ve zarar etmeyecekleri düşüncesine ulaştıklarında da üretime soyunacaklar.
Dolayısıyla bugünkü koşullarda yeni bir üretim atağı hem zor, hem riskli.
Dolayısıyla Havza OSB’deki yeni 10 fabrika temeli haberi için bu riskleri göze alanları kutlamak gerek.
Yatırım koşullarını bilemiyorum ama kentimiz ilçelerindeki OSB’lerde kısmi teşviklerin olduğunu varsaysak bile son derece cesurane bir hamle bu yatırımı yapanlar için…
Kent için yeni istihdam alanları yaratma çabasında olanları kutluyorum elbette.
Bu fukaralıkta atılan ve yüzde yüz kapasiteye ulaştığında 3 bin 500 kişilik istihdam yaratacak iş yeri temellerine biraz minnetle bakmak ve umutlanmak da istiyorum.
Kazanmak için yola çıkanlara kolaylıklar diliyorum.
Ama bir başka dileğim daha var;
İnşallah Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmazlar.
Ve inşallah yola çıkarken var olan umutlarının karşılığından olmazlar.