OKUYACAĞINIZ bu yazı yaşanmışlığın anlatımıdır.
Bir öğretmen ve öğrencisi arasında geçen diyalogu aktarmak istiyorum size…
Bir anaokulunda görev yapan psikolog öğretmen, öğrencilerinde iki resim ister.
Ben sadece sıralamayı değiştirerek size iletmek istiyorum.
Öğretmen öğrencilerinden ilk olarak aileyi sonra da insanı resmetmelerini ister.
Çocuklar resim kâğıtları önlerinde, kalemler ellerinde işe koyulurlar ve hayal dünyalarındaki canlandırmayı resim olarak çizerler.
Resim kağıtlarını inceleyen öğretmenin bir kompozisyon ilgisini çeker ve bu resmi çizen dört yaşındaki öğrencisini yanına çağırır.
Önce aile resmi için çizdiklerini öğrenmek ister.
Aile resminde çizdiği iki kadın annesini ve babaannesini temsil etmekte, onların yanında kendisi ve yeni doğan kardeşi bulunmaktadır.
Resmin diğer yarısında ise ortalarında güneş bulunan iki erkek çizilmiştir küçük kız tarafından…
O iki erkek, babası ve dedesidir.
Öğretmen aile deyince ona sıcaklık veren ve hayatına önem katan kişileri ön plana çıkarttığını söyler çocuğun resimlerde…
Psikolog öğretmen, ikinci olarak insanı çizmelerini istemiştir.
Küçük kızın bu resmi de ilginçtir.
Çünkü insan olarak ‘Noel Baba’yı çizmiştir.
Öğretmen sorar;
Neden, Noel baba?
Çocuk bir resme bakar sonra öğretmenin gözlerinin içine ve cevap verir;
‘Çünkü Noel baba herkese hediyeler verir ve herkesi sever.’
Dört yaşındaki kız çocuğunun ‘insan resmi’ anlatımında ön plana çıkardığı olgu işte budur;
‘Yardımlaşma ve sevgi.’
Anlattıklarım başta da söylediğim gibi bir hikaye değil, yaşanmış bir olay...
Çünkü o çocuğu çok yakından tanıyorum.
Adı, Sesil…
Ben de dedesiyim.
Onu sizlere tanıtmak için değil küçücük bir çocuğun insanı nasıl tarif ettiğini paylaşmak ve şu soruyu sormak için yazdım bu yazıyı;
‘Bizim için insan nedir’ ve biz bu insanlığın neresindeyiz?
Hepinize iyi hafta sonları…