OKUYUNCA güldüm.
Dolmuşlar otobüs duraklarını işgal ediyormuş!
Hal böyle olunca da trafik tehlikeye giriyormuş!
Bu nerede oluyormuş?
Samsun’da…
Dersiniz Samsun, Helsinki!
Yok, Münih!
Belki de Amsterdam!
Her şeyimiz dört dörtlük ya!
Kural denilince;
Yayalarımız uyar!
Araçlarımız uyar!
Hatta öyle ki polise, şuna buna gerek kalmaz.
Yahu yıllardır bu dolmuşlar Samsun’da yolcu taşır.
Hadi onları bir türlü disipline edemediniz.
Yaptığınız duraklarda yolcu indirip, bindirmediler.
Peki, o dolmuşlara binen vatandaşlar.
Peki, onlar!
Kaç tanesi duraklarda dolmuş bekliyor?
Kaç tanesi, şu durakta ineceğim diyor?
Herkes elini vicdanına koyup, söylesin.
Hepimiz bu dolmuşları kullanmıyor muyuz?
Hangimiz, müsait bir yerde ineceğim durur musunuz deyip, kel alaka yerde şoförü durdurup, inmiyoruz?
Hepsinden vazgeçtim, bu işleri kontrol edip, disiplin altına altlına alması gerektiği halde bu yanlışlardan bıkıp, görmezden gelen polisleri görmüyoruz?
O nedenle, öyle işin kolayına kaçıp dolmuşlar durakları işgal ediyor, trafik tehlikeye giriyor kolaycılığına kaçmayalım!
Her şey bir bütün.
Dolmuşa bineni de…
Dolmuşu süreni de…
Görüp, görmezden geleni de…
En önemlisi, toplumu baştan eğitmeyeni de…
Yani;
“Deve meselesi…”
Neremiz doğru ki;
Boynumuzun eğriliğini görüp, üzülüyoruz!