ASLINDA başlığa biraz yön vererek devam etmekte fayda var.
İktidar ortaklarının genel merkezlerinin herhangi bir görüş ve maddesel ayrılığa izin vermeyecekleri genel başkan tavırlarıyla belli.
Yereldeki gelişmeler ise biraz bu göstergenin dışına çıkıyor.
Teyide de muhtaç bir gelişme olarak yorumlamakta da fayda görüyorum.
Malum 31 Mart seçimleri sonrası seçilen belediye başkanları mazbatalarını alarak görevlerine başladı.
Geçen bir beş yılın mali ve idari mirasını yüklenmek mecburiyetinde kaldılar doğal olarak.
İlk icraatlar idari kademelerdeki bazı görev değişiklikleri ile başladı.
Bilinçli kıyıma gitmeyecek bu tür tasarrufların başlangıçta doğal addedilmesi gerek.
Zira bir il veya ilçenin beş yıllık yükümlülüğünü üstlenen bir belediye başkanının yakın çevresine ve idari kadrosuna güvenebileceği isimleri monte etme çalışmasına anlayışla bakmak gerek.
Ölçütlük önemli tabi bu tasarrufta.
Kendinden önce görev yapan iradenin tüm kadrosunu kıyım anlayışıyla görevden uzaklaştırmaya hiçbir vicdan evet demeyecektir.
Dolayısıyla görevin layıkıyla yerine getiren bürokrattan istifade etmek cihetine gidilmesi, diğer kadrolarda yapılan değişikliklerinde vicdanlara rahatsızlık vermeyeceğinin bilinmesi gerek.
O halde çatlak nerede diye sorabilirsiniz.
Bakın mesela, Tekkeköy’ün yeni seçilen AK Partili belediye başkanı Mustafa Candal, kendisinden önce yine partisinin yönetiminde olan idari kadrosundan 67 kişiye görevden el çektirmiş.
Gerekçe olarak, ocak-şubat-mart aylarında seçim sürecinde kadroya dahil edilmiş olmaları.
Ve yeni dönemde iş akitlerine son verilen bu 67 kişinin içinde AK Parti Kadın Tekkeköy İlçe Başkanı ve Tekkeköy Gençlik Kolları Başkanı’nın da olması…
Gerçek sebep, Hasan Togar’ın seçime Yeniden Refah Partisi’nden aday olması mı?
Yoksa teşkilat mensuplarına kadro verilmesinin etik bulunmaması mı?
Konu aslında bu haliyle teyide muhtaç olarak görünürken konuyu bir iç mesele olarak görmek mümkün.
Aynen Büyükşehir Belediyesi’ndeki, idari kadrolardaki değişiklikler gibi.
Bir diğer gelişme ve daha ilginç görüneni ise Bafra Belediyesi’nde.
AK Parti adayı olarak seçime katılan Hamit Kılıç seçimleri kazanarak Bafra Belediye Başkanı oldu.
Seçimden sonra yapılan ilk meclis toplantısında ise Cumhur İttifakı’nda şok etkisi yaratan bir gelişme oldu.
İttifak’ın ortağı olan MHP’nin meclis üyeleri CHP’li ve İYİ Partili Meclis Üyeleri ile birlikte hareket ederek AKP’li üyelerin meclise getirdikleri öneriye hayır oyu verdi.
İttifak’ta bugüne kadar pek görülmeyen bu davranış şekliyle bir ittifak ortağının muhalefet üyeleriyle birlikte hareket etmesi, meclis oturumuna damgasını vurdu.
Bu tür bir davranışa ‘Yüzeysel davranış’ gözüyle bakanlar olabilir.
Ama büyük gürültülerin fısıltılarla başlayan dalgalarla meydana geldiğini ve depremlerin artçı dalgalarının da zaman zaman daha büyük harabiyetler yarattığını unutmamak gerek.
Dolayısıyla bu hareketlerle yerelde başlayan çatlakların genele de yansıyıp, yansımayacağının iyi etüt edilmesi gerek.
Yine de basına yansıyan bu gelişmenin AK Parti İl Başkanlığı’nca teyit edilmesi ve sorgulanmasının ayrı bir gereklilik olduğunu vurgulamak isterim.