GEÇEN hafta çeşitli konulara dalınca biraz geciktim yazmakta.
Aslında birazda bilinçli yaptım.
Konu korona ile ilgili idi.
Ve haberi, TRT Samsun Bürosu yapmıştı.
Bizim Gençali durup dururken haber yapmaz.
Asparagas ile falan da işi olmaz.
Çin’den, Rusya’dan derken geçen ay içinde Almanya’dan da aşı bağlantıları yapıldı.
Oradaki aşıyı bizim çocuklar bulmuştu.
Türklüğümüzü kullanıp biraz torpil yaptırdık gibi!
Yapılan bağlantı 70-80 milyonun üzerinde…
Peyderpey gelecek ve halkımız aşılanacak.
Böylelikle de kovid-19 illeti ile mücadelemiz hız kazanacak.
Beklenti bu yönde ama başında Türk’te olsa elin oğlu yaş tahtaya basmaz.
Parasını garantiye almadan günahını bile göndermez.
Başlangıçtaki gecikmeleri hatırlayın.
Gümrük meselesi, şu bu derken 14 günlük aşı arası bir aya çıkıvermişti.
Döviz rezervimiz hala sıkıntılı olduğuna göre bu kez de aynı olaylar yaşanacak mı, göreceğiz.
Gerçi aşı randevuları 40 yaşa dayandı.
Güzel gelişme ama takip etmek lazım.
Bu arada yeri gelmişken söylemek isterim; aşı sırası geldiği halde yaptırmayan çok vatandaşımız var.
Maalesef benim yakın çevremde de mevcut.
Aşı ikna timlerinin onlara ulaşıp, aşılarını olmaya ikna etiklerini duydum ki bu gerçekten sağlık açısından güzel bir hizmet.
Vallahi bana müracaat ederlerse bir tüyo da ben veririm onlara…
Şimdi aşı, randevu, kovid derken konudan uzaklaştım düşüncesindeyseniz, öyle değil.
Zira bu tedbirlere sırasıyla uyulmadığında tehlike kapıda bekliyor olacak.
İşte TRT’nin haberi de bu yöndeydi.
Açılma ile Atakum pembeleşmeye başlamış.
Niye?
Aşıdan kaçanlar…
Maskesini koluna takanlar...
Kalabalık yerlere takılanlar...
Sahil şeridinde zevke, sefaya dalanlar…
Dünü çabuk unuttular.
İyiyiz, hasız derken bir tokat daha yemeyelim meret mikroptan…
Aman dikkat!