GELİŞEN gündem içerisinde ilginçlikler yaşıyoruz.
Gelişmeleri kendilerince yorumlayıp kastını aşanlar da var.
Hak etmedikleri durumlarla muhatap olmak zorunda kalanlar da…
Malum korona tedbirleri çerçevesinde ‘sokağa çıkma yasağı’ var.
Dört gün boyunca virüse aldığımız karşı pozitif sonuçları desteklemek ve anlamlı kılmak için evlerimizdeydik.
Zorunlu haller dışında sokağa çıkılmaması yetkililer tarafından ısrarla tebliğ edilmişti.
Uyan da var…
Uymayan da…
Mazeretsiz çıkanlar karşılarında yasaları buldular ebette.
İlk iki gün marketler açıktı.
Mahalle fırınlarımız hep açık zaten.
100 metre ötedeki fırından neden ekmek aldın, diye sorgulayan olmadı ama bunu bahane ederek farklı amaçlarla dışarıda olanlar her zamanki gibi kuralsızlık ve görgüsüzlüklerini sergilediler.
Öyleleri de vardı ki kastlarını da aşıyorlardı.
Sokağa çıkmak yasaktı.
Devlet karayolları üzerinde gerekli kontrolleri yapıyor.
Muhtarın biri bunu yeterli görmemiş ki köyün yolunu kapatıyor.
Bu bir karantinaysa, İl Pandemi Kurulu Kararı gerekir.
Değilse keyfi olur, kastı aşar.
Diğer bir konu birkaç gündür sosyal medyanın gündemini meşgul eden Ferrari meselesi. (Bir Ferrari sahibinin devletten 1000 liralık yardım almak için başvurduğu iddiası)
Bu kentte bildiğim iki kişide farklı modellerde Ferrari var.
İkisini de tanıyorum.
Biri City Mall Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Emre Çelik.
Kendisi bu konuyla ilgisi olmadığını bizzat açıkladı.
Aksi zaten düşünülemez.
Diğer şahsı da tanıyorum.
Onun da böyle bir devlet yardımı için başvuruda bulunmayacağını söyleyebilirim kesinlikle.
Konu farklı…
Burada adını vermem mümkün değil ama kullandığı aracın mülkiyet sahibinin farklı olduğunu söylemekle yetineyim.
Olay, göründüğü gibi değil yani!
Ama haberi yapan haklı!
Araç markası Ferrari olunca, haber sükse yapıyor tabii…