YOK MU ALAN?
KİTAP var.
Kitapçık var.
Kimi rafında kıymetlidir…
Kimisi okul çantasında.
Her kitap, her yerde olmaz tabii…
Aslında olmayacağından değil.
Olmasına müsaade edilmediğinden…
Bu ahlaki ve kabul edilebilir bir durum mudur, demeyeceğim.
Zira en azından benim kabul edebileceğim bir işleyiş değil.
İnsanların kendilerine garip ve kabul edilemez gelen durumları benimle paylaşmaları normal.
En azından bu garipsemelere ortak olacağımı ve bir dillendireceğimi biliyor ve inanıyorlar.
Aslında değineceğim konu yeni değil.
Her ders yılı başında konuşulur.
Kitaplar velilerin başına dert olur.
Burada okul sermayeci…
Veliler mecburiyetçidir.
Ve her sene başında kitapların gerçek değerinden çok fazla afakî fiyatlar velilere dayatılır.
Tabii bu dayatmanın merkezinin özel okullar olduğunu söylememe gerek yok.
İşte yine böyle bir özel okul konu olan.
Ve bu dayatmaya karşı çıkan bir veli…
Benim de aynı salonda spor yaptığım bir kardeşim kendisi.
Sohbet arasında anlattı bana…
Sene başında çocuğunun sahip olması gereken kitaplar için okul 40 bin lira fiyat biçmiş.
Fakat okul velisi olan bu kardeşim aynı kitapları internetten 5 bin liraya almış.
Nasıl iyi mi?
Vallahi yok kazığın böylesi!
Kitapları almış almasına ama okul almış karşısına.
‘Vay efendim dışarıdan nasıl alırsın?’
Ee, ne yapacaktı yani?
Kuzu kuzu sana mı kazıklanacaktı?
Ama iş karşı çıkmakla bitmiyor tabii…
Zira okul;
“Gelecek sene başından görüşürüz” tehdidini masaya sürüyor.
Bak sen!
Samsun’daki tek okul sizsiniz sanki?
Bir tek sizde mi bahçeniz var?
Eh, siz oradasınız.
Ben de buradayım.
Bu işi gelecek sene başında bende takip ederim.
O zaman belli olur;
El mi yaman?
Bey mi yaman?
Siz; ‘Kazık kitaplarım var, yok mu alan?’ diye bağırırsınız.
Ben de o kitapları başınıza çalarım!
İyi mi?