1994 yılını hatırlar mısınız?
Samsun’un, Büyükşehir ilan edildiği yıldır.
Etkilerini yaşamadan nasıl bir büyük olduğumuzu anlayamamıştık.
Zira vergiler artmış, bazı muafiyetlerden yoksun kalmıştık.
Madem büyüktük, sonuçlarına da katlanacaktık elbette.
Ama Büyükşehir olmanın en önemli etkisini, teşvik uygulamalarında yaşamıştır Samsun…
Malum Büyükşehirler teşviklerden muaf tutulmuştur.
O dönem Samsun Sivil Toplum Birlikteliği olarak yaptığımız çalışmalar merkezi hükümet tarafından desteklenmiş, bu sayede kalkınmada Öncelikli Yöreler kapsamına alınmıştık.
Ama bu işin süsü, teşviklerdi. Onun için de kentin ekonomisini yönetenlerin ve siyasilerinin ağırlık koymaları önemliydi.
Yaptılar mı?
Hayır yapmadılar!
Çünkü bu kentte birilerinin açtığı yoldan ilerlemek bazılarına zül gelir.
O nedenle kısmi teşvik uygulamaları başlayana kadar Samsun teşviklerden yeterince nasiplenememiştir.
Nasiplenemediği gibi ülkeye gelen büyük yatırımlardan pay alması da bu nedenle mümkün olamamıştır.
Sigorta prim teşvikleri…
Alt yapı, ulaşım destekleri…
Arazi tahsisleri teşviksizlik nedeniyle mümkün olamamış, Samsun büyük yatırımcıların düşünce odağı olmaktan bu nedenle uzaklaşmıştır.
Her zaman böyle olmuyor tabii.
An geliyor, emir demiri kesiyor.
Bakın mesela, Eti Bakır İşletmeleri tarafından yaptırılacak katot bakır ve kimyasal gübre üretimi tesislerini üstlenecek olan Cengiz Holding olunca devletin kapıları sonuna kadar açılıyor.
Proje bazlı destekler...
Yüzde yüz vergi indirimi…
Yüzde 80 yatırıma katkı oranı...
Sigorta primi, işveren hisse desteği azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl…
Gelir vergisi desteği 10 yıl…
Nitelikli personel desteği 20 milyon lira…
75 milyon lirayı aşmamak üzere enerji harcamalarının yüzde ellisi...
KDV istisnası…
KDV iadesi…
Gümrük Vergisi muafiyeti…
Cengiz Holding için tam bir ballı yatırım anlayacağınız.
“Peki bizim için ne var” derseniz;
İstihdam edilecek 300 kişi.
Eh, bize de bu kadar kıyak olsun artık!