GEÇEN hafta trafiğe çıkanlar yaya geçitlerinde yeni bir uygulama ile karşılaştılar.
Polisler kentin bütün sokaklarına dağılmışlar ikili-üçlü gruplar halinde ellerinde broşür araçları durdurarak hem uygulama hakkında bilgi veriyor, hem de yayaların karşıdan karşıya geçmesini sağlıyorlar.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan projenin Samsun’daki ayağında uygulamanın başında Samsun Valisi sayın Osman Kaymak yer alıyor.
İşin ehemmiyetine dikkat çekmek için polis kıyafetli vali portresi önemli bir argüman elbette.
Yapılmak istenen şu;
“Işık olmayan kavşaklarda geçiş önceliği araçlar tarafından yayalara verilecek. Yaya geçitlerine yaklaşan sürücüler araçlarını yavaşlatacaklar ve karıdan karşıya geçmek için bekleyen yaya varsa geçmelerini bekleyecek.”
Bunun bir de cezai tarafı var tabii…
Yayaların can güvenliğine yönelik bu uygulamanın tüm ülkede kanıksanması ve uygulanmasını bekliyorlar.
Ama daha baştan eksik bir uygulama.
Elbette amaç iyi…
Elbette alışkanlık haline getirebilmek için bazı müeyyidelerin uygulanması caydırıcı bir etken.
Ama bu sadece tek taraflı olmaz.
Siz sadece, sürücülere yaya geçitlerine yaklaştığınızda yavaşlayın, durun diyerek bu alışkanlığı sağlayamazsınız.
Yayaların da mutlaka eğitilmesi gerekiyor.
Özellikle trafik ışıklarının bulunduğu yaya geçitlerinde mutlaka ışıklı trafik cihazlarına uymaları ve ışık olmayan ve öncelikli oldukları geçitlerde de, tedbiri elden bırakmamaları gerekiyor.
Zira her sürücünün bu uygulamadan haberi yok.
Olanların da uygulama alışkanlığı.
Biri yayaları görüyor ve duruyor mesela.
Yaya da, ona güvenerek yola çıkıyor.
Diğer boş şeritten gelen araç ise tam hızla geçip, gidiyor.
Ya da duran aracın arkasından gelen araç duramıyor.
Maddi hasarlı kazalar yine de önemsiz sayılır.
Ama Allah muhafaza ölümlü kazalar ile karşılaşmak büyük olası!
Dolayısıyla bu uygulamanın altı mutlaka doldurulmalıdır.
Eğitimi özellikle okul yaşındaki çocuklara verilmelidir.
Sürücüler uzunca bir süre yaya geçitlerinde uyarıcı levha ve pankartlarla ikaz edilmelidir.
Bunların hepsi yapılır.
Sonra aynen emniyet kemerinde olduğu gibi cezai uygulama ve sık kontrollerle yerleşik ve alışkanlık haline getirilir.
Bu ülkede hem sürücülerin, hem de yayaların yeterli eğitimde olmadıklarını hepimiz biliyoruz.
Dolayısıyla kısa sürede bu işin halledileceğini düşünmek sadece safdilliktir.
Sayın valimiz her gün uygulamaya çıkamayacağına göre.
Emniyetin tüm personeli her gün bu eğitime tahsis edilemeyeceğine göre aceleci olmamakta fayda var.
Düşünce iyi ama içi yeteri kadar dolu değil.
Şimdiden ikaz ediyorum “yeterince eğitilmeden uygulamanın vereceği sonuçlar vahim olabileceği gibi, kaybedilecek canlardan da işi aceleye getirenler en azından vicdanen sorumlu olur” düşüncesiyle bir uyarayım istedim.