HİÇ kimse yerleştirdiği koltuktan mabadını kıpırdatmak niyetinde değil.
Bir oturan, bir daha kalkmayı düşünmüyor bile.
Ne özellikleri var…
Ne katıyorlar camialarına ve ya ülkemize orasını düşünen bile yok.
Diyorsunuz ki yeter artık yerinizi gençlere bırakın.
Bırakın da enerjilerini koysunlar biraz.
Çabaları olsun…
Daha çok çalışsınlar.
Sizde büyükleri olarak onları yönlendirin.
Takıldıkları yerlerde deneyimlerinizi aktararak hata yapmalarının önüne geçin.
Olur mu ama…
Hangisine soran, ‘Bir dönem daha ben’ diyor.
Bu siyasette de böyle…
Sivil hayatta da...
Hatta öyleleri var ki babadan oğula…
Zaman zaman bana da sorarlar; ‘Ağbi sen bu işlere neden girmiyorsun?’
Çok daha gençken denemedim mi zannediyorsunuz.
Öncelikle size karar verecek olanlar, düşünen adam istemiyorlar.
Onlara ellerindeki değnek ile oturtup, kaldıracakları birileri lazım.
Sonra çevrenizdekiler giriyor devreye…
Aday olmuşsunuz ya sizi görünce bıyık altından gülüyorlar ve alaycı bir şekilde; ‘Vay vekilim takılmaları...’
Onun şimdi soranlara diyorum ki kardeşim bir yığın genç var.
Takılın onların peşine…
Gelecekleri var.
Mücadele güçleri var.
Bilgileri var.
Deneyim derseniz, küpten çıkmıyor.
Sabredin biraz o da olur.
Ama bakın bugününe Türkiye’sine…
Adım atmaktan aciz olanlar hala siyaset sahnesinde.
Bakın kendi kentinize, yıllar önce yerleştikleri koltuklardan emeklilik yaşları geldiği halde kıpırdamayı düşünmeyenler var.
Beşikten-mezara anlayacağınız.
Nasıl bir koltuk merakı ise yapıştı mı çıkmıyor illet!
Ama yeter kardeşin düşün bu milletin yakasından.
Gençler erişkin oldular.
Hayatları solmadan sıra onlara da gelsin.
Merak etmeyin bugünden kötü olmaz…