FUTBOL bir yaşam biçimi benim için…
Hayatımın her döneminde içinde oldum.
Forma giydim, oynadım.
Yeri geldi çalıştırıcılık yaptım.
Yönetici oldum, yönettim.
Şimdi seyrettiklerimi yorumluyorum sizler için…
Futbolun bu kadar içinde olan biri, ondan soğur mu?
Soğudum.
Yemin olsun soğudum.
Öyle maçlar seyrediyorum…
Öyle hakem kararları izliyorum ki!
Tam bir mizansen!
Her şey ve her karar adrese teslim.
Şair ve siyasetçi Dante Alighieri bu devirde yaşayıp, bugünkü maçları izleseydi inanın bana, ‘İlahi Komedya’yı yazmak için hiç zorlanmazdı.
Bir tarafta şampiyonluk yarışında dengeyi tutmak için verilen çabalar…
Bir tarafta federasyonun prensi ilan edilen bir hakemin kararlarını düzeltebilmek için ter döken bir ‘VAR Heyeti.’
Bu yazdıklarım sadece Samsunspor maçını kapsamıyor.
Çünkü Samsunspor maçında bir geri dönme savaşı vardı.
Küme düşmemek ve lige tutunmak için son şanslarını kullanan Bodrumspor ile son haftalarda kazanmayı unutan Samsunspor kendi çaplarında bir mücadeleye tutuştular.
İş orta hakem Yasin Kol’a kalsaydı mücadelenin nasıl biteceğini ancak Allah bilirdi.
Verdiği her karar, çaldığı her düdük ‘Var’dan döndü.
İyi ki de öyle oldu.
Yoksa Samsunspor’un bu maçtan puanla dönmesi asla mümkün olamazdı.
Şimdi maça dönüp, sahada mücadele edenlerle ilgili bir şeyler yazayım diyorum.
Futbolcu bazında öne çıkartacak bir tek adam bulamıyorum.
Bu maçın kırmızı beyazlıları yorumlatacak tek tarafı maçı 2-1 kazanmış olmaları.
Onun dışında, oyunuyla parlayan kimse yoktu.
Hafta içinde tesislerde gelişen olaylar dahi bazı futbolcuların yaşananları utandıracak bir çabası da olmadı.
Onun için bu iyiydi.
Bu kötü…
Şu idare etti diye yazmayacağım.
İyi tarafı, deplasmanda galibiyet oldu.
Onun dışında cumartesi oynanan maçlarda, İlahi Komedya’nın perdelerini…
Komedi hakem kararlarını…
Ve Türk Futbolu’nu her hafta daha da gülünç duruma düşürecek çabaları izledik.
Bu kadar komedinin yaşandığı bir ligde futbolun yorumu kimi, ne kadar ilgilendiriyor bilemiyorum.
O nedenle de beklediğiniz maç ve futbolculara dair yorumu yapmıyorum.