TARTIŞMA konusu olması bile çok çirkin.
Hele hele, İlkadım kenti Samsun’da.
Tekkeköy’de bir hurdacının önünde duran Atatürk Heykeli’ni görenler tartışmanın fitilini yakıyor.
Önce yaygın basında haber oluyor.
Sonra yerel medya işin içine giriyor.
Hassasiyetin yüksek olması son derece doğal.
Herhangi bir heykel değil…
Kurtuluş mücadelemizin kahramanı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeli…
CHP’li il başkanı devreye giriyor.
Sonrasında ADD ve Atakum Belediyesi…
Haberin içeriğinde ADD başkanının, hurdacıyla pazarlık yaptığı ve heykeli satın almak için 5 bin liraya anlaştığı yazıyor.
Hatta ertesi günün sabahı heykeli teslim almak için gidileceği de belirtiliyor.
Burada devreye İl Emniyet Müdürlüğü bir basın açıklamasıyla dâhil oluyor.
Basın açıklamasında, ‘Atatürk Heykeli’nin satılmadığı, belli bölümlerinin tadilatı için demirciyle anlaşıldığı, bu nedenle heykelin orada olduğu’ belirtiliyor.
Heykelin hurdacılar vasıtasıyla oraya gidişine ise, “Yapılan bir ihaleyi alan hurdacıların, tadilat için heykeli oraya götürebileceklerini söyledikleri için onlar vasıtasıyla siteye götürdükleri açıklaması” yer alıyor.
Böyle bir konunun basın gündeminde yer almasından ve haberi okumaktan gerçekten çok sıkıldım ve üzüldüm.
Hatta bir ara İl Emniyet Müdürümüz Dr. Ömer Urhal’ı aramayı düşündüm ama elim telefona gitti geldi bir türlü aramak içimden gelmedi.
Daha doğrusu böyle bir konu için aramak bana zul geldi.
Zaten bir basın açıklaması yapılmıştı ve konuda ısrar etmek, bu açıklamaya itibar etmemek anlamına çekilebilirdi.
Beni tek düşündüren, ADD Başkanının hurdacıyla yaptığını söylediği pazarlık…
Böyle bir pazarlık gerçekten yapıldı mı?
Bu söylem hurdacının mı, yoksa satın aldıklarını söyleyenlerin mi işgüzarlığı ben de kamuoyu da bilmek ister.
Bunun haricinde, Atatürk’ün şehrinde, onun ilke ve düşünceleriyle büyüyen ben ve bizler, Ulu Önder’i manevi şahsında böylesi konularla gündeme getirilmesine asla onay vermeyiz.
Atatürk, bu ülkenin temel harcıdır.
Bugün ona inanmayan, inanmak istemeyenler de bir gün gelecek, bu ülkenin refah ve huzura ancak onunla ve O’nun fikri mirasıyla çıkılacağını görecek ve kabul edecekleridir.
Olayın muhataplarında tek ricam, Ulu Önder Atatürk’ün adının böyle saçma sapan konulara alet edilmesinden sarfı nazar etmeleri ve edilmesine de müsaade etmemeleridir.
Çünkü konu Atatürk olunca,
“Hassasiyette, tepkide büyük olur.”