SİYASİ hayattan bir ikbal beklemek için bazı şartları yerine getireceksiniz.
Önce düzgün, dürüst ve inanılır biri olmanız gerektiğini söylemem herhalde gereksiz olur.
Öyle olmalısınız zaten ama kimse kendisini bu şartlara uygun bulmadığını söylemez ki!
Neyse ki toplumun değer yargıları bu kanıları yok etmek, ya da güçlü kılmak anlamında yeterli olabiliyor.
Peki, bunun dışında?
Siyasi bir hareket içindeyseniz, o hareket içinde bir lobiniz olacak.
Sizi sunanlar…
Destekleyenler…
Siyasi hareket içinde öne çıkabileceğiniz bir ortam olacak.
Bunu ya yıllara sari olarak parti kademelerinde yaptığınız çalışmalarla…
Ya sosyal hayatınızda, topluma mal olmuş başarılarınızla…
Ya da sizi tepeden indirecek bir siyasi güçle olabilir.
Nereden baksanız yolunuz meşakkatlidir.
Her halükarda adınızı, namınızı taze tutmanız gerekir.
Cumartesi akşamı CHP’nin bir Dayanışma Yemeği vardı.
Benim Samsunspor’dan öğrencim Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik’in davetlisi olarak oradaydım.
Kaldığım sürece geniş bir gözlem yapmak şansım oldu.
Rutin konuşmaları şöyle bir geçince salonda bireysel hareketlenmeleri fark ettim.
Masa arkadaşım Atakent Belediyesi eski Başkanı Temel Çalıkoğlu da benimle aynı gözlemleri paylaştı.
Eskiler…
Yeniler…
Yenilenmek, hatırlanmak isteyenler.
Hazır fırsat bulmuşken delegelere şöyle bir selam verenler.
İrili, ufaklı gruplarla kulis faaliyetleri yürütenler…
Sanırım siyaset böyle bir şey.
Herkes farkındaydı.
Bıyık altından gülüyorlardı.
Çünkü;
Yemek bahane.
Kulisler şahaneydi!