YAŞANANLARI ibretle seyrediyorum.
Şimdi herkes bir bilen…
Herkes biliyor...
Herkes konuşuyor.
Bilmeyen kim diye sorarsanız;
Konuşma imkanı bulamayan her kimse, o!
Lovelet iyi, güzeldi.
Havadar yer diye gençlerin hafta sonu tercihlerinin önde geleniydi.
Herkes rahatça gezebiliyor.
Kapalı olmadığı içinde açık havada sigara içme imkanı buluyordu herkes…
Soran herkes sahip çıkıyordu o zaman…
Peki ne zamana kadar?
Önce sel felaketine…
Peşinden heyelandaki can kaybına kadar…
Şimdi herkes oranın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu konuşuyor.
Herkes ruhsat verenin peşinde koşuyor.
Verildiği zamanı bilmeyen var mı?
Yok!
Ama kaza oldu, ruhsatlar tu kaka!
Hesap soran sorana…
Devlette devamlılık esasını unutmuş çoğu…
'Ben vermedim ki!' diyor çoğu…
Sen vermedin ama senden önceki vermiş işte…
Yanlış olduğunu biliyorsan bugüne kadar neden hesabını sormadın, diye sormazlar mı adama?
Yok sormazlar.
Peki o zaman?
Halka şık gelecek bir şeyler yap mesela...
Bir yerleri yeniymiş gibi kontrol et.
Hatta mühürle…
Nasıl olsa senin kabahatin değil.
Olsa ne olur ki?
Kabahat kürk olsa kim üstüne alır ki?