İLKADIM BELEDİYESİ’ne bağışlanan Mercedes marka araç Başkan Necattin Demirtaş’a dert olmuş.
Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Ihlamur Kafe’de ağırladığı basın mensuplarına dert yanmış Demirtaş…
İşin ilginç tarafı İYİ Parti Meclis üyeleri dışında tüm partilerin meclis üyelerinin bu bağışa karşı çıkması...
Hani ittifak falan da yetmemiş, Mercedes’i almaya...
‘Ben grup başkan vekilleri ile konuştum’ diyor başkan.
‘Bana alma ya da yerine kamyon veya greyder alalım deselerdi, ben de ona göre hareket ederdim’ diyor.
Diğer meclis üyelerinin topyekûn birlikte hareket etmelerinin nedeni hakkında onlara sormadan bir şey diyemiyorum.
Her ne kadar, ‘Şartsız bağış yetkisi başkanlık makamının uhdesinde’ olsa da bu ortak davranışın ardında yatan nedeni merak etmemek mümkün değil.
Şahsi fikrimi soracak olursanız, bu bağışta ikincil fikri kullanmak ve uygulamak daha yararlı olur, derim.
Yani belediyenin ihtiyacı olan bir kamyon veya iş makinesi daha çok iş görecektir herhalde.
Elbette meclise gelen bir sorunun cevabını yine meclis üyeleri çözecektir.
Umarım belediyenin menfaatine uygun bir çözüm çıkar.
HAYVANLAR
Memlekette hayvan çok ama burada mevzubahis edilen dört ayaklı familyasından köpek cinsi olanlar…
Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatı sonrası bile ben belediyelerin bu konu üzerine ciddiyetle eğildiklerini düşünmüyorum.
Zaten kalifiye olmayan eğitimsiz personelle bu işin çözülebileceğinden de umudum yok.
Zaten İlkadım Belediye Başkanı’nın şikâyeti de bunun üzerine.
‘Tüm belediyeler sokaktan topladıkları sahipsiz hayvanları bizim bölgemizdeki barınağa götürdüklerini söyleyerek oraya yakın bir yerde salıveriyorlar’ diyor Başkan Demirtaş.
Şimdi burada asıl sorular;
1-Neden her belediyenin kendi toplama ve barındırma alanı yok.
2-Neden topladıkları hayvanların takibini yapıp, sorumluluğunu üstlenmiyorlar.
‘Benden çıksın da, ne olursa olsun’ düşüncesi abesle iştigal etmekten başka bir şey değil.
Her yörede ayrı ayrı huzursuzluk yaratan başıboş hayvanların İlkadım bölgesinde salıverilerek orayı tehlikeye atmanın çözüm olduğunu nasıl düşünüyor ve kendilerine yediriyorlar, anlamak mümkün değil!
Tabii bu arada bir başka soruyu daha işin ilgililerine yöneltmek lazım;
Şu toplanıp, kısırlaştırılması gereken köpek ırklarından hangi belediye ne kadar toplayıp, gereğini yaptı?
Bir açıklasalar da bilsek!