YAŞAMIN tüm kesitlerinde her bireyin en önemli yaşamsal hakkı;
Kurallarla yaşamak...
Yasalarla korunmak…
Medeni bir dünyanın nimetlerinden istifade etmek…
Suçlamalara karşı cevap hakkı elde etmek…
Öngörülü bir davranışın muhatabı olmamak…
Yaşam tarzından dolayı saygı görmek…
En insani hak olan, huzur ve güven içinde yaşamak…
Sadece insanların değil, kurumların da istifade edebilmesi gereken kabuller bunlar…
Kurumsal derken önceliği bu kona verip sonra bireye gelmek istiyorum.
Mesela Atakum Belediyesi’ni ilgilendiren bir gayrimenkul satışı ve bu satış üzerine dillendirilen olasılıklar üzerinden hem belediyeyi hem de belediye başkanını töhmet altından bırakacak varsayımlara karşı belediye başkanına söz hakkı vermek.
Seyir Teras’ının ihaleden satışıyla ilgili, ihaleyi alanın Boyabatlı bir işadamı olması nedeniyle Başkan Cemil Deveci ile ilişkilendirilmesi.
Ön açıklama olarak sadece hemşerisi olmak dışında bir ilişkilendirilmenin olmaması gerektiğini söyleyen Cemil Deveci bugün bu konuda bir açıklama yaparak konu hakkındaki gelişmeleri değerlendirecek.
İşadamının, özellikle Boyabatlı olması konusunda kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapması bekleniyor.
Bu konuya ihaleye kesin itiraz yapılacağı açıklaması ve detaylandırılmasının ardından tekrar dönmek istiyorum.
Bireysel konuya gelince…
Hepimizin birer birey olarak huzur içinde yaşam hakkımız var.
Kendimizce alacağımız önlemler dışında bu konuda kamusal ve kurumsal desteklere de elbette ihtiyacımız var.
Sosyal medyada okuduğum bir haberde aç kalan köpeklerin koyun sürüsüne saldırdığı yazıyor.
Dikkat edin, ‘aç kalan kurtlar değil, köpekler’
Özellikle köpekler konusunda Atakum ilçesi sakinlerinin büyük bir mağduriyeti var.
Başıboş, sahipsiz, aşıları yapılmamış köpekler ilçenin sokaklarında…
Kimi zaman yakalanıp, kısırlaştırılarak aşıları yapılan köpekler alındıkları yere yeniden bırakılıyor.
Bazen de, keyfe keder olarak bazı dengesiz insanlar tarafından özellikle toplanarak sokağa salınan köpeklerde yöre insanının tedirgin ve huzursuz olmasına neden oluyor.
İşin ilginç tarafı, bu sorumsuzluğu gerçekleştirenlerden, yetkili kişi ve personelin çekinerek hareket etmesi.
Böyle olunca da, başıboş köpekleri üç-beş gün uzaklaştırdıktan sonra aynı yere bırakan yetkililerin işi başlarından savarak görevlerini yerine getirdiklerini sanmaları…
Bu konuda zarar gören biri olarak, konunun başıboş kalmaması için dikkatleri bu konu üzerinde hassasiyetle toplamaya özen göstereceğimden kimsenin şüphesi olmamalı!
Medeni ve beşeri yaşamın ilk kuralı olan, haklarımıza sahip çıkmakta ısrarcı olarak…