ÜLKEMİZDEseçim atmosferlerinin çok sert ve kırıcı olduğu malum.
Bunda halkın bilinç ve kültür seviyesinin düşük olduğuna inananların payının büyük olduğunu düşünüyorum.
Genelde okumayan, yargılamayan bir topluma sahibiz.
Okumak derken kitaplardan bahsetmiyorum.
Günde tek bir gazete bile okumayan etrafında olup bitenlerden bihaber bilgi sahibi olan(!) bir nesle sahibiz.
Takım tutar gibi tutulan partilerin liderlerini koşulsuz destekleyen bir seçmen kitlesini çoğunlukta olduğunu söylemek çok yanlış olmaz.
O zaman haliyle siyasilere farklı bir ortam doğuyor.
Halkın algısının yok olduğu farz edilerek hassas olduğu konular seçiliyor ve o konular üzerinden rakiplere yüklenilerek puan toplama savaşına giriliyor.
Elbette bu durumun kesin hal yolunun tahsil ve halkın bilinç seviyesinin yükseltilmesinden geçtiği inkar edilemez.
Örneğin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Japonya’da tahsili olmayan vatandaşa seçme hakkı verilmiyor.
Bu bir özgürlük gaspı değil.
Seçme hakkının elinden alınması konusu da değil.
Sadece oy verecek vatandaşın murakabe gücü yüksek olanlarına oy hakkı vererek ülke için en doğru yönetim tarzının ve yöneticilerinin seçilmesi için belirlenmiş bir yöntem.
Şimdi bu ülkenin genelde başkentini, ülkeyi çevreleyen denizlerinin yerini ve adını, cumhurbaşkanını, tarihini bilmeyen bir seçmen kitlesiyle hakikaten bize uygun ve doğru bir seçim yapabileceğimizi düşünüyor musunuz?
Bunu bilen siyasiler ne yapıyor?
Halkın en hassas olduğu konuları öne çıkartarak rakiplerini neredeyse düşman ilan etmeye çalışıyor.
Son yıllarda ülke yönetimindeki değişimlerde bu düşüncelerin palazlanmasına yol açtı.
Seçim sonuçlarının halkın çoğunluğu tarafından belirlendiği gerçeğini her zaman benimsemiş bir yurttaş olarak o sonuçlara hep saygı duydum.
Ama kavgalara, ayrışmalara alışamadım bir türlü…
Bakın bir seçim var ay sonunda.
Aynı zamanda partisinin genel başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanı meydanlarda…
Diğer partilerin genel başkanları da öyle.
Siz izliyor musunuz bilmiyorum ama özet görüntülerin dışında TV haberi izlemek içimden bile gelmiyor.
Yapacağımız seçim, genel seçim olsa bir yere kadar tamam derim de…
Bu, bir yerel seçim.
Ne Cumhurbaşkanı seçeceğiz.
Ne milletvekili.
Seçeceklerimiz, yerel yönetimin başına gelecek olan belediye başkanları.
Diyorum ki daha doğrusu düşünüyorum ki;
Bir yasa çıksa…
Yerel seçimlerde meydanlarda sadece belediye başkan adayları sahne alsa...
Sadece onları dinlesek…
Onları izlesek…
Liderler yüzünden birbirimize sırtımızı dönmesek!