BUGÜNKÜ düzende bir muhalefet belediyesinin başında olmak sıkıntılı bir iş.
Zorun da ötesinde bir durum.
Devletin tüm belediyeleri kendine ait olarak yorumlaması belki arzu edilen…
Ama bu yorum öylesine farklı yerlere evrildi ki devletin yerine parti siyasetlerinin daha hâkim ve geçerli olduğu bir yönetim anlayışı ön plana çıktı.
Ancak gelirleri kendilerine ve yatırımlarına yeten ve güçleriyle uluslar arası kuruluş ve bankalardan kredi temininde güçlük çekmeyen metropol belediyeler fazlaca sıkıntı çekmeden yollarına devam edebiliyorlar.
Sanayi zenginliğine sahip olmayan ve bu anlamda yatırımlarını çoğaltamayan belediyelerin gelirleri kısıtlı kaldığı için Anadolu’da işler farklı yürüyor.
Yatırım düşüncelerine cevap verebilecek gelirden ve bunu teminden yoksun kalıyorlar.
Bu durum belediyelerin içsel yönetimlerinde de doğal olarak aksaklıklara,
Bu aksaklıklar da tenkitlere maruz bırakıyor.
Öyle ki kendi işçi ve memurlarının maaşın dahi zamanında ödeyemez duruma geliyorlar.
Maaş günü geldiğinde o maaşların bir bölümünü dahi ödeyebilmiş olmak bir nefes alanı gibi oluyor.
Bu anlamda en çok tenkide ve tepkiye uğrayan belediye,
Atakum Belediyesi.
Uzun zamandır bu müşkülatı çekiyor hem başkanları hem personeli…
Ahlanmalar, sızlanmalar dışarıya sızınca da belediyeleri takip eden basına haklı bir malzeme olmaktan kurtulamıyor.
Atakum Belediyesi uzun zamandır bir borç sarmalının pençesinde.
Geçmiş dönemden kalan borçlara yenileri eklenince, belediye yönetiminin beli bükülüyor.
Yılın son ayında da aynı şeyi yaşadılar.
Habere göre personelini yılbaşına harçlıksız soktular.
Bu konuda bilgisine başvurduğum bir yönetici;
“Biz ödemeleri çalışılmış bir ayın sonunda hak edilmiş maaş ödemesi olarak planlıyoruz. Yılın son ayını da öyle yorumlamak lazım. Üstüne birde alacaklıların baskısı eklenince durum daha da zor bir hale geliyor. Satışlardan gelecek parayla bu hafta sonu bir miktar ödemek hedefimiz” dedi.
Sözlerinden çıkarttığım anlama göre, aralık 2024 maaşı 2025 ocak ayında ödenecek gibi yorumlamak lazım.
Kendisine de söyledim.
‘Borçlu bir belediye olarak düzenli ödemeler hedefini yakalamak zor hatta mümkün değil.
Parası olmayan,
Yatırım yapamayan muhalefet belediyelerin ilk hedefi sosyal belediyecilik uygulamasıyla halka dokunmaktır.’
Bunu anlayabilirim ama;
“Maaşlar ödenmeden, süslü sosyal yatırımları da biraz geri plana itmek, işin doğrusu olmaz mı?”