YENİ nesil pek hatırlamaz onu.
Bilgisayarın, uydu görüntülerinin olmadığı bir dönemde birçok nirengi noktasını beynine kazımış biriydi.
Ona ihtiyaç duyulmadan, bilgisine başvurulmadan sorunların halli pek mümkün olmazdı.
Arıza olduğunda Muharrem Usta gider, kazılması gereken yeri gösterir ve geri dönerdi.
Yıllarca bu iş böyle sürdü.
Ta ki teknoloji gelişip, uydu sistemine geçilip her şey bilgisayar ortamında kayıt alına alınıncaya dek.
Şimdi diyeceksiniz ki;
Kim bu Muharrem Usta?
Söyleyeceğim merak etmeyin ama önce ona giden yolu açan meseleyi dillendireyim bir kez daha.
Geçen haftadan bu yana Samsun’da, SASKİ Genel Kurulu’nda içme suyuna öngörülen ve mecliste onaylanan zam konuşuluyor.
Her seferinde söyledim, yine söyleyeyim.
Zam kelimesi hiç kimseye olmadığı gibi bana da hoş ve şık gelmiyor.
Ama bir tüketim ülkesi olan Türkiye’de kayıpları kapatmanın başka yolu yok.
Seçim öncesi, belli ki bir seçim yatırımı olarak yüzde 15’lik bir indirim yapılan içme suyu, seçim sonrası yüzde 25 zamlandı.
Reel zammı yüzde 10 olarak yorumladım ben de.
Bakın onayladım diyemiyorum, yorumladım.
Biz, halk olarak hayatın daha yaşanılır ve ucuz olmasını bekliyoruz.
Yönetenler ise, kıt kaynakları ile işin içinden çıkamadıkları için zam yapmak mecburiyetinde olduklarını söylüyorlar.
Zammı geri aldırmanın kolay olmadığını düşündüğüm için en azından garip gurebanın su faturasını ödeyemediğinde suyunun kesilmeyeceğinin seçim arifesinde verdiği söz doğrultusunda yenilemesini istedim...
Sayın Demir de bunu içtenlikle tekrarladı.
Yarın bir gün bu zammı geri aldığını da duyabilmeyi çok arzu ederim doğrusu.
Diyeceksiniz ki, bu Muharrem Usta!
Geliyorum şimdi.
Su zammı konuşulurken 19 Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu diyor ki;
“SASKİ’nin her ay 4.5 milyon lira zarar etmesinin, dolayısıyla zammın nedeni ilçe ve kırsalda bulunan 40-50 yıldır yenilenmeyen eski borulardaki su kayıplarıdır”
Hah işte, Muharrem Usta’yı burada hatırlamamın nedeni bu.
Rahmetli Muzaffer Önder döneminin müdürüdür.
Şehirde hangi vana nerededir, ondan başka bilen olmazdı.
Bir su arızası vuku olduğunda Muharrem Usta gelir, “Şurayı kazın”derdi.
Yer kazılır, vana bulunur, su kesilir ve patlayan boru değiştirilerek arıza giderilirdi.
Artık devir değişti ama.
Uydu haritaları var.
Bilgisayar ortamı var.
Arıza belli,
Su kayıplarına neden olan borular belli.
Değiştirin, kayıpları önleyin.
Varsın, o zamana kadar su zamlı olsun.
Ama kayıp bitince zam da son bulsun.
Hadi yapın.
Yapın da bize, Muharrem Usta’ya rahmet okutmayın!..