DÜN SAMSUN Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Salih Zeki Murzioğlu’nu özel olarak ziyaret ettiğimi yazmıştım.
Ziyaret sırasında gösterdiği teveccüh ve nezaketin öncelikle kendisinin kişiliğini temsil ettiğini söylemeliyim.
Beni nasıl gördüğünü bilemesem de tavır, nezaket ve gösterdiği ihtimam ile nasıl değerlendiği konusunda fikir sahibiyim.
Yoksa 12 yıllık başkanlığı döneminde kendisi ile sadece biri çarşamba günü yaptığım ziyarette, diğeri ise Sayın Fahrettin Ulusoy’un kahvaltı olmak üzere iki kez beraber olduk.
Ki şahsıma ait iki şirket ile yıllarca üyesi olduğum Samsun TSO başkanını geriye dönük yıllarda bir kez bile görmemiş, bir kez bile beraber olmamışımdır.
Dolayısıyla TSO’nun önemli kazanımlarından biri olan Dede Korkut Hikayeleri’nin, 2 cildini şahsıma hediye etmiş olması, kimin kim olduğunu bilip, değerlendirmesi anlamında değerlidir.
Konuşmamız esnasında Samsun’da bugünü yaşayan çok kimsenin hatırlamadığı bir ismi beraber zikrettik; Makarnacı Ziya.
50’li yıllarda Samsun’daki ilk makarna fabrikasının sahibi…
Peki, bugün ile ne bağlantısı var diye sorarsanız, yıllar sonra bir yerli firmanın bir makarna fabrikası kuracak olması…
Samsun yıllarca teşvik fakiri olması nedeniyle çok çekti.
Konu açılınca bende sayın başkana, 1995 yılında kentimizde ilk defa kurulan ve kuruluşuna önderlik ettiğim ‘Samsun Sivil Birlikteliği’nden ve o dönemin DYP Samsun Milletvekili Cemal Alişan vasıtasıyla ulaştığım DYP Genel Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk ile yaşadığımız bir anıyı anlattım.
Sayın Cindoruk bizim talebimiz üzerine Devlet Bakanı Merhum İsmet Sezgin’i görevlendirmiş ve Samsun’un kalkınmada öncelikli yöreler kapsamına alınmasını sağlamıştı.
Ama kapsam, teşviklerle beslenemediği için içi boş kalmıştı.
O günleri yaşamış ve bu gerçeklerin farkında Zeki Murzioğlu…
O nedenle, kısmi teşvikleri önemsiyor.
Bir yatırımın en önemli alt yapısı olan arsa konusunda yatırımcının önünü açmak için önemli adımlar atıyor.
Ve Samsun’dan kaçmak için bahane arayanların manevra alanını daraltıyor.
Kent yöneticileri ile bir arada olmadan, aynı karede resim vermeyi başaramadan da Samsun’un bir yere gelemeyeceği gerçeğine ilk elden vakıf Murzioğlu…
Tek yapmadığı şey ise, Meclis Başkanı Sayın Haluk Akyüz’ün de dediği gibi düşüncelerini, yaptıklarını ve kazanımları kent ile paylaşmak.
Medyatik olmayı sevmediğini anlıyorum.
Bir bakıma hak da veriyorum ama açıklamadığı, paylaşmadığı çok konuda da bir bilgi kirliliği ve eksikliği yaşandığını da ifade ediyorum.
Bulunduğu mevki önemli bir yer…
Kimseyi üzmek istememesini anlarım ama bir dedikodu kazanı olan bu kentte gerçekleri paylaşmak istememesini değil…
Belediyenin sırf TSO’ya vermemek için sattığı ama sonrasında TSO tarafından satın alınarak kuruma kazandırılan otopark bile başlı başına bir hikâye.
Ve bunun, kent kazanımları için çalışan bir kurumun hizmet aksaklıklarına yol açtığının, halk tarafından bilinmesi ve öğrenilmesi gerek.
Dileğim, bana gösterdiği birlik ve dirlik resmini, gelecek kuşaklara anlamlı bir miras olarak öğretmesi ve devretmesi…