YAŞANTIM boyunca delikanlılıktan gençliğe adım atmış yaş gruplarıyla iletişim kurmakta…
Onları anlamakta ve düşüncelerini geliştirip hayata dair verimliliklerini arttırmakta hiç zorlanmadım.
Bu spor adamlığın süresince de böyleydi.
Sosyal hayat grupları içerisinde yer aldığı sürece de…
Çünkü gençler önce anlaşılmak ister.
Dinlemek, önem verilmek ister.
Her şeyden önce de karşısında güven duyacağı birini görmek ister.
Bilgisine, deneyimine, birikimlerin olumlu yönlendireceği öğütlerine önem ve kulak vermek ister.
Onları sadece ellerinde telefon sosyal medya fenomenleri olarak görürseniz, anlayamazsınız, anlaşamazsınız.
O genç bakışların ardında öylesine arayışlar vardır ki ruh ikizi olmayı başaramazsanız, o arayışlara ortak olamazsınız.
Çünkü herkesten bir şeyler istemezler.
İsterlerse bilin ki çok güvenip inandıkları içindir.
Böyleleri ile karşılaştığımda bir daha keyifli olurum.
Yardımcı olabilmek ve onlara bir şeyler katabilmek isteğim deniz dalgaları gibi kabarır da kabarır.
İşte bu sıralar böylesi bir genç kardeşim var.
Yeni tanıdım, onu her gün biraz daha dikkatli gözlemleyip, anlamaya çalışıyorum.
Ciddi, yaptığı şeyde gelişmeyi hedefleyen bir genç…
19 Mayıs günü spor salonunda karşılaştığımızda, 19 Mayıs ile ilgili yazımı okuduğunu belirtip dedi ki;
‘Ağabey çok beğendim.
Sosyal sorumluluklarımızı geliştirecek yazı ve ifadeleri okumaktan büyük keyif alıyorum.
Üniversite tahsilimde de bana katkısı olacak şeyler bunlar.
Bana bu anlamda okuyacağım kitap tavsiye edebilir misin?’
Çünkü hocaları imtihanda kitabın yazarının onu neden kaleme aldığı ana fikrini soru olarak yöneltiyorlarmış.
Böyle bir kitabın arayışı içindeyim.
Ama asıl mevzu hayatı, insanları ve onların dile getirdikleri yazıtların ana temasını öğrenme fikrine sahip olması bu kardeşimizin.
Bu ülkenin, işini ciddi yapacak, araştırmacı, öğrenmeye açık, düzgün ve dürüst, kendini geliştirecek her türlü fikre değer veren gençlere ihtiyaç var.
Sanırım Berkay da onlardan biri.
Ayrıca Ulu Önder Atatürk’ün bu ülkeyi emanet etmek istediği gençlik tarifi de…