GERİYE doğru baktığımda çok mütevazi olamayacağım için kimse kusura bakmasın.
Hayatımın büyük bölümü doğduğum, büyüdüğüm, ekmeğimi kazandığım kentime ilgi ve hizmetle geçmiş. Neler yok ki?
İnşaat mühendisi olarak hem hayatımı kazanmış, hem sosyal hayatın içinde olmuşum.
Oyuncu, alt yapı yöneticisi, genel kaptan ve genel sekreter olarak yıllar süren bir Samsunspor hizmetim var.
Sam-Sev kurucu üyesiyim, genel sekreterliğini yapmışım. Türk Hava Kurumu Samsun Şubesi, ikinci başkanlığı. Karadeniz Havacılık Kulübü başkan yardımcılığı. Yelken Kulüp yönetim kurulu üyeliği hizmetlerinde bulunmuşum.
Bu kentin ilk sivil toplum birlikteliğine önderlik etmiş ve önemli bir kazanımı getirmişim kentime…
1991 yılından beri bilabedel, yazılı ve görsel basın dünyasının içindeyim.
Yaygın basında, yerel basında günlük yazılarım var ki, çoğunluğuna yakını kentin sorunları ve çözümleri ile ilgilidir.
20 seneyi aşkın TV program yapımcılığı ve sunuculuğu yapmış (Umut Işığı Programı), kimsenin cesaret edemediği görüntü ve sorunları bu toplumun gözlerinin önüne sermişim.
Halen Gazete Gerçek’in başyazarı olarak görünüyor ve her gün siyasi, toplumsal ve spor yazıları yazıyorum.
Bilinen şeyleri, bir matahmış gibi yazmak değil maksadım.
Ama ben bunları yaparken evlerinde huzurla yaşayan,
Ben zamanımı bu kent için harcarken, işlerinin peşinde para için koşan,
Hasbelkader seçildikleri yerde kendilerinin her kişinin ve mevkiinin önüne koyanların tavırlarına takılıyorum işte.
80’li yıllarda Samsun Adliyesi’nde tercihli inşaat mühendisi bilirkişi olarak görev yaptığım yıllarda, Tekkeköy’de yılda üç ürün veren altın gibi toprakların sanayi bölgelerine terk edilişine şahitlik etmiş,
Elimdeki basın imkanıyla bunlara karşı çıkmış biriyim.
Ee, o günlerde nerelerdeydiniz?
Kent adına kaybedilenlerin farkında bile değildiniz.
Yoksunuz yani!
Şimdi çıkmış çok önemli bir yatırım (Chery) ve diğer müteşebbis yatırımlar için yine Tekkeköy arazilerinin tahsis edilmesine karşı çıkıyormuşsunuz!
Özüne bakılırsa doğru gibi görünen bir karşı çıkış ama o yörede tren yıllar önce kaçtı beyler.
Şimdi bugüne, Samsun’un önüne gelecek ekonomik imkanlar olarak bakmak ve yorumlamak gerekmiyor mu?