HAYAT sadece nefes almaktan ibaret değildir.
Belli verileri geçirerek büyümek, yaşlanmak ise hiç değil.
Aslına baktığınızda ne kadar yaşadığınız da önemli değil.
Size biçilmiş ömür 10 yıl, 30 yıl, 80 veya daha üstü, daha altı da olabilir.
Siz, o yıllara neleri sığdırabildiğinize bakacaksınız.
Yoksa herkes doğuyor.
Yürümeyi, konuşmayı öğreniyor.
İmkanları ölçüsünde bir tahsil hayatı da oluyor.
Sonrası bir mücadele…
Yeteneğiniz, karşınıza çıkan fırsatları değerlendirme ölçeğinde istediğiniz ya da istemediğiniz bir ömür çıkıyor karşınıza…
Zengin olan da var…
Fakir olan da…
Mutlu yaşayan da var…
Mutsuz olan da…
Kimi sağlıkla yaşıyor.
Kimi hastalıklarla boğuşuyor.
Kiminin çevresi zengin, dostlarla dolu.
Kimi yığınların içerisinde yapayalnız yaşıyor.
Bazen mücadele eden çıkıyor hayatın getirdiklerine…
Bazen kimi, kader deyip katlanıyor çektiklerine…
Yaşadığınız hiçbir şey kader değildir, bir kere buna inanın.
İnsan kaderini kendi yazar.
Düşeceğiniz yeri göre göre adım atıp bir çukurda bulursanız kendinizi…
Bunun adı kader falan değildir.
Beden sağlığı adına yapmamanız gereken her şeyi yapıp sonra da en illet hastalıklarla savaşmak da değildir kader…
Allah'ın verdiği aklı kullanmayanların suçu kadere yıkması kanıksanmış bir alışkanlıktır.
Attığınız her adımın,
Kendi adınıza düşünüp, tasarladığınız her ivme sizi hayatın bir yerine taşıyacaktır.
Öncelikle bunu bilmelisiniz.
Yani yanlış adım atmayacaksınız.
Yanlış düşüncelerin ve insanların peşinden gitmeyeceksiniz.
İşte bunun adıdır;
Ne olacağını bilerek yaşamak!
Seçim elinizde…
Ya düşünür görüp düşünemediklerinize mahkum olacaksınız.
Ya da düşünce ve tasarımlarınızın sizi nereye götüreceğini bilerek yaşayacaksınız.
Ancak bu şekilde ne olacağını bilerek tasarlayacağınız kader, sizin kaderiniz olabilir.