ÖYLESİ bir hayat mücadelesinin içerisindeyiz ki, zaman zaman yılmamak, oyundan düşmemek mümkün değil..
Bazen bir taş gelir, oturur göğüs kafesinizin üzerine..
Canınız yanmaz..
Bir ağrıda olmaz bedeninizin herhangi bir yerinde..
Ama bir korku sarar beyin hücrelerinizi..
Eskisi gibi göremezsiniz dünyayı pencerenizden..
Eskisi gibi tutunamazsınız hayat treninin katarlarına..
Ne uyduğunuzu bilebilirsiniz.
Ne uyandığınızı..
Geceler kabus gibi çöker üzerinize..
Rüyalarınız artık korku dağlarına dönüşmüştür..
İster günden, yaşadığınız andan, korku deyin.
İster geleceğinizden..
Attığınız adımlar geri geri gelir..
Nefes alamazsınız doya doya eskisi gibi..
Parmaklarınız titrer..
Diliniz, sözleri kekeler..
Ne olduğunuzu bilemezsiniz ilk anda belki ama olan bellidir..
Ruhunuza karabasanlar çökmüştür..
Direnirsiniz .
Çünkü alışık değilsinizdir boynunuzun bükülmesine..
Hep dik, her zaman dik görmüştür hayat paydaşlarınız sizi..
Ama hep aynı değildir hayat sayfalarınızın dönüşü..
İşte onun için üzer, gözlerinizdeki ferin sönüşü..
Bir çıkış, tutunacak bir dal, bir el ararsınız..
Tam tükendim derken bir dost çıkar..
Alamadığınız nefese doyar, doyar, doyarsınız.
Ne mutlu ki, böyle bir dosta, hayırlı bir kardeşe sahibim şahsen.
Sizlere de nasip olması dileğiyle,
Pazarınız mutlu, geleceğiniz huzurlu ve aydınlık olsun…..