BİR kurum, bir ticari işletme ya da kişisel bir teşebbüs işletme giderlerine yansıyan artışları maliyetlerinin üzerine yansıtır.
Bu doğal mıdır?
Evet doğaldır.
Ürettiğiniz malı zararına satamayacağınıza göre piyasa koşullarına uygun bir artış yaparsınız ürettiğiniz ürünün satış fiyatına.
Bu artışa, ‘zam’ diyoruz.
Kullanılan hammaddedir.
Yurt dışından ithal ediliyordur.
Döviz kurlarında artış vardır.
Bu artışı maliyetlere yansıtmak bir ticari işleyiştir.
Sanayici ürettiği ürünün maliyetine ve satış fiyatına bu artışı yansıtır.
Bu artışın adı ‘zam’dır.
Köylü tarlasına domates ekmektedir.
Tarlayı sürdüğü traktörün mazotuna zam gelmiştir.
Kullandığı gübrenin mazotuna, zirai ilaçların fiyatında artış olmuştur.
Üretici bu artışı ürüne yansıtır.
Artışın adı ‘zam’dır.
Müteahhittin aldığı kerestenin, kullandığı demirin, betonun fiyatlarında artış olmuştur.
Bu dolaylı olarak daire maliyetlerine yansır.
Müteahhitte bu artışı daire satışlarına yansıtır.
Bu da bir nevi ‘zam’dır.
Belediyelerin imar kanununda son yapılan değişikliğe göre arsa vasfını kazanan arazilerden yüzde 45’e kadar ‘düzenleme payı’ alma hakkı oldu.
Belediyeler bu paylarla yol, yeşil alan, park, mezarlık yeri üretiyorlar.
Alım yok!
Satım yok!
Sermayesi halktan…
Sadece kanunun uygulamasıyla elde edilen ve belediye mülkiyetine geçen arazi parçaları bunlar.
Kasadan çıkan bir para yok yani!
Ama duydum ki;
Asri Mezarlık’taki mezarlık yerlerine yüzde 40, Kıranköy’e yüzde 50 zam düşünülüyormuş.
İnşallah sadece düşüncede kalır.
Zira şayet bu düşünce eyleme dönüşürse Samsunlular bu kez “Nasıl yapacağız da ölmeyeceğiz” diye düşünmeye başlayacaklar.
Her şeye zam, her şeye zam!
Bazılarını anladık da…
Vatandaşın kazancı falan artmadı.
Enflasyonda malum.
Üstelik konu ‘mezarlık yeri!’
Sermayesi halktan.
O zaman;
“Neye göre zam?”
Bence meclis üyelerine görev düşüyor.
Halkı düşünceye sokmadan onlar biraz düşünsünler!