SORUMLULUK hisseden her vatandaşın üstlenmesi gereken konu bu…
Sivil de olabilirsiniz, devlet görevlisi de…
Günlük hayatın tüm kesitlerinde bildiğiniz ve hatta önlemekle mükellef olduğunuz bir yanlışı yaparak yeni yanlışların önünü açmak hiç de onanacak bir davranış değil.
Toplum hayatının hepimize yüklediği yükümlülükler var.
Medeni bir insan olmanın örneklemelerini sergilememiz gerekiyor.
Eğitimli bir birey olarak sorumluluklarımızı üstlenmemiz gerekiyor.
Devletin bize verdiği yetkileri kullanan sorumlular olarak, görevimizin gereğini yerine getirirken kötü bir örnek olarak gündem yaratmaktan kaçınmamız gerekiyor.
Bende böyle olmaya çalışıyorum.
Peki, hata yapmıyor muyum?
Dikkatsiz davranan bir insan konumuna düşmüyor muyum?
Elbette yapıyorum.
Elbette düşüyorum.
Ama bunu istem dışı, kasıtsız olarak yapıyorum.
Çok radikal bir örnekleme yapacak olursam;
Ağustos ayının başında uğradığım köpek saldırısı sonrası zorunlu olarak vurulmak mecburiyetinde olduğum kuduz aşılarının sonuncusu için pazar gününe denk gelen tatil gününde yola çıktım.
Öğle paydosuna girecek olan personele yetişmek için daha çabuk gidebilmek için Ankara yolunu tercih ettim.
Daha hastane otoparkına girmeden telefonuma bir mesaj geldi;
‘51/2-c maddesi gereği hız limitlerini %10 aştığınız tespit olunmuştur.’
Yani 90-95 km. ile ifade edebileceğimiz bir hız.
Cezası 314 lira.
Kimse sağlığım için acele ettiğimi bilmiyordu, bilmesi de gerekmiyordu.
Paşa paşa ödedim 314 lirayı.
Öderken de hicap duydum, utandım.
Ne olursa olsun daha dikkatli olmam gerekiyordu.
Nihayetinde ben sivil bir vatandaşım ama bazı sorumluluklarım var ve ona uygun davranmam gerekiyor.
Şayet bu benim için böyleyse, devletin bu işleri takip etmesi için görevlendirdiği kişilerin daha da dikkat etmesi gerekiyor mu?
Keyfe keder hareketler ve kural ihlalleri kabul edilebilecek türden değil.
Böyle bir olaya şahit olduğum için söylüyorum bunları.
Olayı isimlendirecek ve anlatacak değilim ama sorumluluk ve yetki sahibi insanlar olarak, ÖRNEK olmamız gerekiyor.