BİLMEM siz ne düşünürsünüz ama tadında bir bayramdı diyemiyorum kendi adıma…
Elbette tadını çıkartanlar olmuştur.
Onlar kimlerse bulup soracağım.
‘Siz tadını çıkartmak için ne yaptınız?’ diye.
Daha arife günü yayılan pandeminin geri geleceği endişesi toplumda büyük rahatsızlık yarattı.
Birçok yakın tanıdığımın geçirdiği rahatsızlığı kovid-19’la eşleştirince bayram neşesi yerini tedirginliğe bıraktı.
Mesela biz, aile olarak bir araya gelemedik.
Bayram kahvaltısında birçok sandalye boş kaldı.
Yurttan manzaralar ve yapılan haberlerde de endişelenmekte haklı olduğumuzu gördük.
Bayram geldi geçti ama bu konuya dikkat etmek gerek.
Bir iki aydır üzerimize çöken rahatlıkla geçirdiğimiz günleri unuttuk sanırım.
Özellikle toplu yerlerde ivedi olarak tedbirlerin alınması ve uygulanmasını elzem görüyorum.
Ben öyle görüyorum ama görünen o ki kimsenin aldırış ettiği yok.
Tatil yerler…
Plajlar…
Kafeler…
Oteller tıklım tıklım dolmuş.
Tatil yapmak özel bir keyif.
Bu keyfi yaşayanlara itirazım yok ama sonradan acısı hepimizi sarsacaksa en azından kişisel olarak tedbirlerimizi uygulamaya koymakta fayda var.
Sonradan, ‘Ah vah’ demek kar etmiyor çünkü…
Bana yakın olan Alanlı piknik alanı bile tehlikeyi umursamayan insanlarımızın mangal dumanları arasında hiçbir şeyi umursamayan toplum görüntülerini sergiliyordu.
Deniz kıyısını bilmem ifade etmeme gerek var mı?
Yüzmeye, güneşlenmeye gidenler bu tehlikenin ne kadar farkındaydılar, onu da bilemem.
Ama bir gerçek var ki…
Tehlike yeniden kapıda!
O nedenle yavan geçen bayram günlerinin ertesinde kitleleri sarsacak tehlikeye davetiye çıkartmadan gereken önlemleri almakta fayda var.
Çok zor değil.
Kalabalık yerlerde, toplu taşımalarda maskelerinizi kullanın yeter.
Bir bayram sonrası ağzımızın tadı yeniden kaçmasın.