İŞKEMBEYİ KÜBRA’dan atmaya gelince kimseye sıra bırakmazlar.
Söze gelince, herkes Samsunlu!
Herkes sevdalı…
Gerçi öyle olmadığını yıllardır biliyoruz da hani ne derler;
‘Bir ihtimal’ diye peşlerinden koşar, dururuz bu kente gönül vermiş olanlar…
Koşarız da vardığımız bir yoktur.
Aldığımız bir sonuç da...
Öne çıkan herkesin gözünün içine bakarız, ‘Belki bu tamamdır’ diye…
Heyhat, yeni bir hüsran kapımızı çalmakta yine…
Ne Samsun’da var, Samsun’dan alı benimsetebildik.
Ne bu kentin menfaatlerinin peşine düşürebildik.
Azıcık tüylenen…
Parayı bastırıp öne geçen...
Ağasını, dayısını bulup sözünü dinleten makam, mevki ve söz sahibi oldu bu kentte.
Ama bir türlü sahibini, sahip çıkanı bulamadık.
Kendimiz söyleyip, kendimiz dinledik.
Bakın sahip çıkıyorum diyenlere…
Bakın konsey kurup, gerdan bükenlere...
İnanın hiçbiri, yeri geldiği zaman bile Samsunlu değildir.
Kolaycılığı seçer başka bir ahaliye bürünür ve sığınırlar, güçlü görünelim diye…
Peki diyeceksiniz ki bu kadar laf niye?
İstanbul’da yaşayan sevgili dostum Fuat Yılmaz herkese açık bir tweet atmış.
‘Tarihte ilk defa Samsun’u ve Samsunspor’u konu alan ulusal bir film yapılıyor. Bu film uluslararası birçok festivale davet ediliyor ve dakikalarca ayakta alkışlanmasına rağmen;
İstanbul’u, İzmir’i geçtim.
Ankara, Antalya, Kayseri, Erzurum hatta Diyarbakır’da bile daha fazla izlenme sağlıyor.
Tebrik ediyorum sizi sözde Samsun ve Samsunspor sevdalıları!’ diye ironi yapıyor.
Yerden göğe kadar haklısın sevgili dost...
Biz bu kentte bunu başaramadık.
Gerçek sevdalıları öne çıkartıp maalesef sahtelerinden kotaramadık.
Bunu yapamadığımız içinde her tarafımız çürüdü.
Etrafımızda menfaatperestler türedi.
Akıllanamadık gitti yani!
Ne desen haklısın…
Ne sahibimiz var…
Ne sahip çıkanımız…
Azıcık ses çıkartıp, kafa kaldırsan laf hemen hazır;
Samsun’da, Samsunlu mu var!
Yüce Mevla’m bir kez fırsat verse inan hala umudum var.