UZUN yıllardır Samsun Büyükşehir Belediyesi ile ilişkim vardır.
Kemal Vehbi Gül dönemini de yaşadım.
Muzaffer Önder dönemini de…
Yusuf Ziya Yılmaz dönemini de…
Mustafa Demir dönemi de sağlığımızda yaşanmakta.
Belediyeler art niyetli insanlar için bulunmaz nimet yerleridir.
Kılıfına uydurursa istediği dümeni çevirebilir.
Yıllarca her dönemde çok şeyler duyduk.
Aslı astarı olmayan iddiaları da altından çapanoğlu çıkanları da…
Olmaz demeyin!
Olur.
Herkese, her şeye rağmen olur.
Ben hiçbir başkanın kendi dönemimde bu tür maskaralıklarla karşılaşmak isteyeceğine ufacık bir ihtimal dahi vermem.
Bilerek aklı hinliklerle dolu bir ahlaksızı göreve getirebileceklerini de düşünmem.
Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleşen suiistimali de aynı şekilde yorumluyorum.
Başkan Mustafa Demir’in inandığı isimlerle çalışmak düşüncesine, hayır demem ama bilerek bu tür insanları göreve getirme düşüncesine de katılmam.
Hatta “Üst düzey bir bürokratın kendisini mali işlerden sorumlu zat için uyardığını ama kendisinin o bürokratı terslediği” söylemine de katılmam.
Kimse, hiçbir başkan kendi bindiği dalı kesmek istemez.
Ama bu bürokratın evinde ve makamında yapılan aramalarda bulunanlar gerçekse, ‘pes vallahi’ demekten başka bir şey demek gelmiyor içimden.
Allah kimseye böylesi bir mesai arkadaşı nasip etmesin.
İnsanların açlıktan kırıldığı, evine ekmek götüremediği böyle bir dönemde harama el uzatan birine söylenecek çok şey var.
Altınlar, banka cüzdanları, nakit paralar, inanılacak gibi değil.
Bu iş sanki çok kişinin başını ağrıtır gibi geliyor bana.
Sosyal medya zaten çalkalanıyor.
Bir belediyenin en önemli birimlerinden birisi, Mali Hizmetler Daire Başkanlığı’dır.
Ve belediyenin tek kasasıdır.
Ama gelin görün ki “İkinci kasa da patladı” haberi manşetlerde…
Büyükşehir’e ve Başkan Demir’e geçmiş olsun diyorum.
Allah kimseyi bu niyette insanlarla muhatap edip, darda bırakmasın.