HANİ meşhur bir tosuncuğumuz vardı.
“Piyasada bu kadar inek varken bana sağmak düşer” der gibi milletle alay edercesine soyup soğana çeviren…
Bizim saflar bu tosuncuğa kandı, bankada, yastık altında neyi var yok çıkardı bu uyanığa teslim etti.
Hakkını yemeyelim bu genç tosuncuk önceleri biraz gösteriş yapıp sonra sırra kadem bastı.
Altında son model spor arabalar, yanında manken gibi kızlar Güney Amerika’da milletin parasıyla keyif sürmeye başladı.
Ona çok kızamıyorum.
Nihayetinde sahtekâr.
İşi, milleti dolandırmak.
Kolay para kazanmak uğruna üç kuruşunu kaptıranlar düşünmeli.
Düşünmeli de, öyle olmuyor işte!
Piyasa bunlarla dolu.
Hangi sektöre el atsanız bunlardan bir tane çıkıveriyor.
Boy pos bunlarda...
Gençlik, karizma bunlarda...
Dil desen, bal akıyor!
En lüks arabalara binip, en lüks evlerde oturuyorlar.
Onlar için istedikleri bir şeyi almak hiç problem değil.
Biraz kaparo verip, bir sözleşme yapıyorlar ondan sonrası Allah’a emanet.
“Ödemem” asla demiyorlar.
Ama süre gittikçe uzuyor.
Aha bugün, aha yarın derken aylar geçiyor.
Verdiği kaparo yanmış umurlarında olmuyor.
Sorup, soruşturuyorsun bankalardan, “Bin lira şahsi kredi bile vermem” diyorlar.
Ama onların mangalında atacak kül bitmiyor!
3-5 bin lira kredi kartı borcunu ödeyemeyen bu dolandırıcılar milyonluk alışverişlerle gününü gün etmeye devam ediyor.
Tosuncuk nesli tükenecek gibi değil.
Biri bitmeden diğeri geliyor.
Allah böyle çakallara inanacak kadar saf etmesin hiçbirimizi.
İyi pazarlar…