SEKSENLER dizisinin baş komiserinin klasik söylemini başlık olarak kullanmamın bir nedeni var elbette.
Amacım kimseyle dalga geçmek veya küçük düşürmek değil ama…
İşte bu ‘ama’ var ya çok şey anlatıyor.
Sayfalarca yazı yazın…
Dakikalarca konuşun…
Yazınızın, konuşmanızın bir yerinde bu kelimeyi kullanıyorsanız o ana kadar ne yazıp konuştuysanız hepsi güme gidiyor.
Çünkü onun yerini artık onunla uyuşmayan, ters düşen bir kelime ya da söz alıyor.
Tam bir şark tipi toplumuz.
Ne planımız var…
Ne programımız…
Kuralımız da yok diyeceğimde öyle değil.
Kural koyarız da uymayız!
Ya da aynen senede bir iki defa kutladığımız bayramlar geldiğinde hatırlarız.
Yani, “Saldım çayıra Allah kayıra” misali.
Bakın bazı şeylerin halli öyle ara sıra konuşmayla olmaz.
Önce toplumsal mutabakat gerekir.
Yani herhangi bir konuda bile kültürün yerleşmesi ve yeşermesi ancak ısrarlı bir eğitim ve takiple olur.
Ölümü durdurabilir misiniz?
Hayır!
Ancak geciktirebilirsiniz.
Yaşlanmayı, hastalanmayı veya kazayı…
Hah işte asıl konu bu kaza meselesi!
Bayılıyorum bayram seyran gelince akıl veren şark bülbüllerine.
Onu yapın şunu yapın…
Gaza basmayın…
Uykusuz kalmayın…
Yakın takip etmeyin…
Diğer araçlara, sürücülere saygı gösterin.
Tamam hepsini yapalım.
Yapalım da kardeşim bunları söylemek neden bayramdan bayrama aklınıza geliyor.
Bütün bir yıl sürücüleri eğitmek için ne yapıyorsunuz?
Geleceğin sürücü adayları çocukları bilinçlendirmek için kalıcı ve devamlı bir çalışmanız var mı?
Yok!
Ama ne zaman bayram yaklaşıyor.
Sahnedesiniz ama…
İşiniz, gücünüz riv riv riv!