KENTİMİZİN adı gündeme geldiğinde yöneticisi, siyasisi, halkı hep birden Samsun’un coğrafi olarak nasıl önemli bir konumda olduğunu zikretmeden geçemiyoruz.
Bu tespit doğru.
Karadeniz Bölgesi’nin tam ortasında, doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan hinterlantların tam merkezindeyiz.
Karayolu ulaşımız var.
Demiryolu ulaşımımız var.
Havayolu ulaşımımız var.
Deniz ulaşımımız var.
Kaç Anadolu kentine böylesine bir durum nasip olabilir ki?
Olmayabilir de bu durumun bize kent sosyal konumunda ve ekonomisinde ne kazandırdığını irdeleyerek avantajını, dezavantajını konuşabiliriz.
Oysa biz yıllardır bu kentin tarım mı yoksa sanayi kenti mi olduğuna bir türlü karar veremedik.
Karar vericiler biz değiliz elbette.
Bize kalsa bu işin adını hemen koyarız.
Herkes aslında biliyor yani.
Ülkenin en verimli iki ovasına sahip Samsun, bir tarım kenti.
Ama sadece böyle nitelendirmek yetmiyor.
Bunun gereklerini de yerine getirmek gerekiyor.
Bakın, “1929’da hayata geçirilen Akdeniz Otoyolu Projesi” ticarette bölgenin merkezi haline gelmeyi amaçlayan Samsun’un önemini daha da arttırıyor.
Bunun yanında sektörel sanayi yatırımlarını da Samsun, taşımacılıkta zirveye çıkacak hava, deniz, demir ve karayolu ulaşım bağlantılarının tümüne sahip tek şehri olarak jeopolitik avantajlarını sektörel yatırımlarda kullanarak ticaret ve sanayi üretimindeki gücünü arttırmaya çalışıyor, deniliyor.
Buraya kadar güzel ama güç arttırmak, üretimi arttırmakla doğru orantılı.
Aslına uygun olarak bir tarım kenti olması gereken Samsun bu anlamda gücünü nasıl arttıracak?
Coğrafi özelliklerinden dolayı sahip olduğu Bafra ve Çarşamba ovalarındaki üretimi ve verimi arttırarak.
Peki, bu artış neyle sağlanacak?
Her iki ovanın “sulama ve kurutma projelerinin nihayetlenmesiyle.”
O zaman doğru soru ve cevap burada yatıyor;
Her iki ovadaki bu projelerin durumu ne?
Ovalarımızda üretimi arttırmak için gerekli su kaynaklarını köylümüzün, çiftçimizin emrine verebildik mi?
Bu sorulara olumlu cevap verebiliyor ve üretimde bizi güçlü kılacak bir artışı yakalayabiliyorsak ancak o zaman;
Akdeniz Otoyolu’nun ve jeopolitik konumumuzun avantajlarını kullanabilecek olmaktan bahsedebiliriz!