“SAMSUNLU olmak bir ayrıcalıktır.
Samsunlu olmak vatan savunmasında en önde olmak demektir.
Bundan bir asır önce olduğu gibi bizler bu ruhu korudukça hiçbir güç ne içeride, ne dışarıda bizi yıkamaz.
Dün olduğu gibi bugünde Samsunlular vatanına, bayrağına sahip çıkacaktır...”
Bu sözler İstanbul’da düzenlenen Samsun gecesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Siyaseti bir yana koyuyorum.
Zira Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı ve yerel seçim sathında en önde siyaset yapan bir üst kimlik.
Onun için siyaseti bir kenara bırakıyorum ve Samsun hakkındaki sözlerin kimin tarafından söylendiğini bir kenara koyuyorum.
Hangi panelde ve hangi amaçla söylenmiş olursa olsun kentimizin ülkenin gündemine gelmesinden mutlu oluyorum.
Önemli olan Samsun adının zikredilmesi.
Vatan savunmasındaki rolünün zihinlerde taze tutulması.
Söylemler kime ait olursa olsun, hak ettiğimiz gibi anılmak bir lütuf değil.
Biz bu ülkenin kurtuluşunun ilk adımıyız.
Biz yeniden ayağa kalkmanın rol modeliyiz.
Vatan savunmasının şahlanışı…
Ayaktan kalmanın en diri ve canlı örneğiyiz.
Dolayısıyla Samsun adının zikredilişi başka amaçlar için olsa da, Samsun bu ülkenin ender ve örnek bir şehir unvanını dünya durdukça koruyacak bir şehirdir.
Yazdıklarım ne siyasete dair, ne de siyasete karşıdır.
Ben İstanbul’daki toplantının, Samsun adının Türkiye’de en üstte yer aldığının yeniden teyit edildiği bir andan bahsediyorum.
Orada siyasetçiler varmış, ilgilenmiyorum.
Orada sanatçılar(!) varmış, aldırmıyorum.
Ama orada var olan bir kimliğin adından yola çıkarak Samsun’un başka bir platformda daha ait olduğu yerin tescillenmesine ışık ve çanak tutmak maksadım.
Yıldırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım’ın da o toplantıda ve en önde olduğunu görüyorum.
Kendisi Cumhurbaşkanının ve bir siyasi modelin sempatizanı olabilir, en tabi hakkıdır diyorum.
O zaman ne demeye çalışıyorum?
Samsun adının, İstanbul buluşmasıyla “Süper Ligde”yer aldığının devletin tepesinden en alt kademeye kadar herkes tarafından tescillendiğini hatırlatmaya çalışıyorum.
Ve buradan yola çıkarak, Yıldırım Holding’in önderliğinde yeniden ayağa kalkma ve var olma mücadelesine giren Samsunspor’un da aynı ligde,
“Süper Ligde”olmasının kimse tarafından yadırganmayacağını hatta kabul ve destek göreceğini söylüyorum.