GÖNLÜ, fikri zengin insanlar tevazu sanatının ustalarıdır.
Onların görünüme, gösterişe ihtiyacı olmaz.
Hayat boyu çalışır kendilerini geliştirirler...
Hem kişilikleri zenginleşir…
Hem saygınlıkları artar…
Toplum içinde aranan her yönleriyle kabul gören insanlar haline gelirler.
Bu kabulde esas olan ve onları öne çıkaran meziyetleri;
Akıllarıdır…
İhtisaslarıdır…
Düşünceleridir…
Projeleridir…
Hizmetleridir…
Asla maddi bir güce bunlardan daha fazla ihtiyaç ve gereksinim hissetmezler.
Amelleri gösteriş değil toplumun hizmetinde olmaktır.
Dolayısıyla onları güçlü kılan yaptıkları, hizmetleri ve toplum içindeki yerlerini tayin eden kabullerdir.
Günümüz Türkiye’sinde hem genelde, hem yerelde durumun pek böyle olmadığını görüyoruz.
Gösteriş ve şatafat hakim bedenlere.
Saygınlık ve itibar bu görünümün ardında aranıyor.
Beni bunları yazmaya iten iki fotoğraf karesiydi.
Bir ülke dışından…
Biri yerelden…
Yerelden yazmam genel için bir tartışma ortamı yaratmak istemememden.
Ülke dışından olan görüntü ABD’den, Beyaz Saray’dan.
Karşılıklı bir görüşme...
Mütevazi bir sehpa…
Sade görünümlü koltuklar…
Böyle bir görüntünün dünyanın en güçlü ülkesine gücünü kaybettireceğine inanmamış dekore edenler.
Çünkü güç ve hakimiyet o güne gelene kadar devlete ve halka kazandırdıklarınızda.
Gösteriş ve şatafatta değil.
Yerelde rastladığım başka bir fotoğraf ise bunun tam aksi.
İsraf var…
Şatafat var…
Onlar sizi asla güçlü kılamıyor.
Çünkü bazen giydikleriniz de, oturduklarınız da, vermek istediğiniz görüntü de ne yapsanız size iki beden bol geliyor!