TOPLUM huzurunu bozan gürültü kirliliğinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
O konuda maşallahımız var tam gaz gidiyoruz.
Hani yasa koyucunun denetimleri olmasa bizi tutabilene aşk olsun!
Bu sessizlik ruhumuzdan beslenip tüm gövdemizi saran cinsten…
Bugün Kurban Bayram’ının birinci günü.
Kim ne kadar hazırlık yapmayı istedi ve düşündü?
Hangi ailede ne kadar heyecan vardı?
Hani o eski telaşlar?
Nerede o, “Bayram gelmeden tepeden tırnağa temizlik yapılır komutu veren büyükler?”
Sizin evinizde yapıldı mı, bayram temizliği yoksa rutin günlüklerle mi girdiniz bayrama?
Duydunuz mu komşu bahçesinden gelen kuzu, inek seslerini?
10-15 gün önce tanıdığım bir giyim mağazasını ziyaret etmiştim.
Pandemi sürecinin nasıl etkilediğini kast ederek, “İşler nasıl” diye sordum.
Dudak büktü!
“Bayramı bekliyoruz ama ondan da çok fazla umudumuz yok” dedi.
Mevsimsel siparişlerinin hepsini iptal etmek zorunda kalmışlar.
Zira durum öylesi vahim ki!
Günü kurtarmaya çalışırken geleceğe maddi bir yatırım yapmaya ne istekleri, ne mecalleri kalmış.
Yani ne evlerde, ne mağazalarda bilindik bayram hazırlıkları yok.
Birkaç defa eve çikolata alayım diye düşündüm.
Sonra vazgeçtim.
Kim gelecek ki?
Eski bayramlar mı kaldı?
Sahi kaldı mı?
Bu bayram geçmişe göre mi hazırlandı evler, çarşılar?
Bana sorarsanız, hayır!
Maddi, manevi bir isteksizlik hakim toplumun her kesiminde…
Sokaklar, çarşılarda bilindik gürültüler duymak mümkün.
Ama topluma bir sessizlik hakim bu bayram.
Dilerim neşeniz bol, bayramınız güzel, mutlu ve kutlu olur.