YIL 2017 veya 2018 net hatırlayamıyorum.
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz bir gezi düzenlemişti.
Yazılı ve görsel basın temsilcilerinden oluşan bir gruptuk.
Ben o aralar kuruluşuna katkıda bulunduğum Samsun Gazetesi ve televizyonu adına orada bulunuyordum.
Geziye katılan herkes için anlamlı bir geziydi.
Doğup büyüyüp onca yıl yaşadığım kentte Atayolu’nu (Kurtuluş Yolu) ilk kez yerinde görecek ve gezecektim.
Açık söylemek gerekirse benimle beraber geziye katılan herkes gibi bende heyecanlıydım.
Çakallı’daki ilk durak olan Taşhan’da kahvaltımızı yaptıktan sonra yola devam ettik.
80-90 km. boyunca Ulu Önder’in geçtiği kaldığı tüm yer ve mekanları ziyaret ettik.
Otobüsle birkaç saat süren yolculuğumuz sırasında 1919 şartlarında Ata’nın yolculuğu geldi gözümün önüne…
Bir veya iki silindirli otosuyla bu yolculuğa çıkıp birkaç gün süren Havza ulaşımında kim bilir neler planlamış, kimlerle görüşmüştü?
Ülke tarihinin altın günlerinin başlangıcı o günler...
Ve bugün Kurtuluş Yolu olarak anılan yol ve güzergahta bir altın bahçesi ve yolu…
Yolu o gün arşınlayıp bize bu büyük ülkeyi armağan edenleri minnetle, şükranla yad ediyorum.
Sonralarda yol için çok şey konuşuldu.
Biz gezdiğimizde henüz tamamlanmamıştı.
Sonraki yıllarda çalışmalar devam ederken kullanıma açık olan bu yol doğal olarak da yıpranmaya başlamıştı.
Birçok şikayet ve tenkidin yapıldığını hatırlıyorum.
Ulusal miras olan bu güzergâhı sahiplenmek, vatan sevgisini her an yeniden hissetmek gibi gelir bana…
Bugünlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından yolun iyileştirilmesi ve turizme kazandırılması için talimat verdiğini okudum ve duydum.
Bir ulusun kurtuluşunun inşasında büyük ve tarihi anılara sahip bu yolun gelecek nesillere yakışır şekilde miras bırakılması için yapılan her çalışma ve düşünceye bir Samsunlu olarak minnettar olacağımı belirtmek için yazıyorum bu yazıyı…
Düşünenlere, katkı da bulunanlara sonsuz teşekkürler.